Eli kulağında mı yeni dünya imparatorluklarıyla diktatörler?
Ezberimizi tekrarlamakla yetinir, dünya çapında sari bir hastalığa yakalanmış gibi “ah başımıza neler neler geldi” diye dövünmemizi, bükemediğimiz eli öpmeyi sürdürürsek , evet.
Nasıl birinci sınıf tıp öğrencilerinin acemiliklerini vücudumuz üzerinde atmalarına izin vermiyorsak, konunun uzmanı olmayan insanların ilk akla gelen indirgemeci fikirlerle beynimizi iğfal etmesine de müsaade etmemeliyiz.
Yılanlarla, akreplerle, tehlikeli kuyularla dolu arka bahçede oynamasına izin verilmeyen çocuklar gibiydik. Yakın tarihin acıları bizim tehlikeli arka bahçemizdi.
Ben şu anda çocuklarımdan ayrıyım, torunlarımdan da. Onlar Amerika’da yaşıyorlar. “Değer mi?” diye kendime sorduğumda, “Evet,değer!” diyorum. Çünkü şu anki bakışıma göre Amerika’da üç torunum varsa Türkiye’de üç yüz bin torunum var.
İşte bu gerçek, konuşma etkinliğini benliğimizin en dipte kalan noktalarını ortaya dökebileceğimiz bir forum gibi görmenin ne kadar sınırlı bir düşünce olduğunu kanıtlıyor.