Bir insanda birbirinden apayrı öylesine farklı algılra vardır ki; aynı nesneyi farkli algılarlar. Buradan aynı insanda farklı özneler olduğu sonucunu çıkarmak gerekir.
Bu, nikbin devirlerin masalları gibi, kırk gün kırk gece süren düğünlerin sevinciyle bitmiyor. Biz onlardan çok uzağız. Onlar kadar sevmiyoruz, kendimizi vermiyoruz, şüphe ve tereddüt ediyoruz.