"Kimseyle hiçbir konuda yarış halinde değilim. Kimseden akıllı, kimseden güzel ya da kimseden iyi olma gibi bir iddiam yok. Kimse için 'en' değilim, 'daha' değilim. Bu devasa iddiasızlığın verdiği özgürlüğün hastasıyım..."
elisabeth kubler ross'un güzel bir tanımı vardır...
"tanıdığım en güzel insanlar, yenilgiyi, acıyı, mücadeleyi ve kaybı yaşamış olan ve diplerden çıkış yolunu kendileri bulmuş insanlardır. güzel insanlar öylece ortaya çıkmazlar; onlar oluşurlar..."
Dönemin ruhunu, şehirden uzak yaşayan kırsal kesim insanının eğitimsizliğini, cehaletle birlikte aydınlığa karşı gösterdiği dikbaşlılığını ve gerçek manada sıradan bir doktorun psikolojik evrelerini, duygu ve düşüncelerini yalın bir şekilde anlatan mihail bulgakov romanı. İş Bankası yayınını çok temiz bir çeviri sunuyor bize.
"hafızanın bahçesi çoraklaşmaya başlayınca insan elde kalan son ağaçların ve güllerin üzerine şefkatle titrer. kuruyup gitmesinler diye, sabahtan akşama kadar onları sulayıp okşuyorum: hatırlıyorum, hatırlıyorum ki unutmayayım!"
sembolizmin en güçlü olduğu türkçe kitaplardan biridir. okudukça yeni şeyler keşfedersiniz.insanların atsız önyargısı nedeniyle bu kitap kürk mantolu madonna muamelesi görmüyor maalesef.
"tiyatro bitti, beklemeye lüzum görmüyorum"
insanın içsel hesaplaşmasına dair müthiş bir sözdür. atsız bunu söyleyen şerefi öldürmeyip yaşatsaydı bu söz tasavvufi bir ekol olabilirdi.
tanrıyla mahkeme kısmında yıllardır görmediği anasının -herkes adalet diye yeri göğü inletirken- merhamet diyerek merhamet dilenmesi insanın tüylerini diken diken eder. muazzam bir eserdir ve hakkı yeteri kadar verilmemektedir
Ruh AdamHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 201926,7bin okunma
"gözler ki birer parçasıdır senden ilahın,
gözler ki senin en katı zulmün ve silahın,
vur şanlı silahınla,gönül mülkü düzelsin;
sen öldürüyorken de,vururken de güzelsin!"
yusuf atılgan'ın iç ses yöntemini kullandığı insanın derinine inen psikolojik tespitleriyle ve sıra dışı anlatımıyla ünlü kitabıdır.
kitapta bir bakıma kendisini anlatmıştır. İlginç bir anekdot, kitabını okuyan bir üniversite öğrencisi yusul atılgan'a mektup yazıp kitaptaki b benim demiş.14 yıl boyunca yusuf atılgan ile mektuplaştıktan sonra evlenmişlerdir.
yusuf atılgan'ın türk edebiyatına verdikleri konusunda söylenmesi gereken en önemli şeylerden birisi de -bana göre- tutunamayanların ortaya çıkmasını sağlaması olmuştur. aylak adam, romanın sonunda tutamaktan ve onun arayışından bahsetmiştir. işte bundan yaklaşık 10 yıl sonra, oğuz atay o tutamağı bulamayanları, yani tutunamayanları incelemiştir. zaten aylak adamın sonunda o tutamaktan bahsedilirken, "ya bulunamazsa ne olur?" sorusu gelir okurun aklına. işte bundan sonrasında tutunamayanlar gibi bir baş yapıt, yine başka bir dahi yazar tarafından yaratılır. bu açıdan bakıldığında da bir mihenk taşıdır aylak adam. öncüldür, başyapıttır.
Aylak AdamYusuf Atılgan · Can Yayınları · 201959,6bin okunma
"İki gündür bahçeye bile çıkmıyorum. Sadece, iki saatte bir, perdenin aralığından bahçeyi seyretme izni veriyorum kendime. Bana, çıkma dediler; ama öl demediler. Merak ediyorum: Hiç çıkmadan nasıl yaşar insan bir evde?"