Hangisini alırsan al, çocuklarımız yüzümüzü hiç güldürmedi, yalan mı? Onca çalışıp didinmemiz hep boşa gitti! Biz güzel güzel bir sepeti dolduruyoruz sanıyorduk... Sepet değil, iğreti bir elekmiş meğer Tanrı'nın elimize tutuşturduğu!
Düşündükçe daha da anlayamaz hale geliyorum ve kendimi, yalnızca benim tamamen farklı olduğum şeklindeki korkunç, rahatsız edici düşüncenin saldırısına uğramış buluyorum.
İnsanlara karşı her zaman korku dolu bir ürperme hissettiğim ve insan gibi konuşma, insan gibi davranma yeteneğime hiç güvenmediğim için tüm korku ve endişelerimi toplayıp göğsümün derinliklerinde bir kutuya sakladım. Melankolimi ve öfkemi gizlemek için büyük bir çaba sarf ettim ve bunun yerine kendimi masum bir neşe geliştirmeye adadım. Böylece yavaş yavaş eksantrik bir soytarıya dönüştüm.