Bir yolcu gemisinde bir milyoner ve bir satranç şampiyonu var. Milyoner, ücreti karşılığında bu satranç şampiyonuna birkaç maç oynamayı teklif ediyor. Ve etrafta diğer yolcu izleyenlerle maç başlıyor işte bu noktada maça sürekli dahil olup yorumlarda bulunan bir adam göze çarpıyor. Doctor B, avusturyalı bir göçmen. Geçmişine kitapta geri dönüyoruz ve geçmişte bir işkenceye tabii tutulduğuna şahit oluyoruz fakat şöyle bir işkence. Doctor B'yi bir otel odasına kapatıyorlar ve otelde hiçbir şey yok ve onu adeta hiçliğe mahkum ediyorlar. Sürekli aynı odada kalıyor. Hatta odayla alakalı şöyle diyor: "Bana ayrılmış oda ilk bakışta hiç rahatsız etmedi beni. Bir kapı, bir yatak, bir koltuk, bir leğen ve, bir parmaklıklı pencere vardı odada. Ama kapı gece gündüz kilitliydi ve masada hiçbir kitap gazete veya dergi yoktu. Zamanı bilmeyeyim diye saati, yazıyı unutayım diye kalemi..." Doctor B o zamanlarda satrancı unutmamak için tavanda yerde kısacası her yerde aklından satranç oynamayı denedi. Bazen başarılı bazen de başarısız oldu. Yapacak hiçbir şeyi olmayan bir adam sonunda yapacak bir şeyi yani satranç kitabını bir şekilde ele geçirdi gardiyanlardan saklayarak. Bu adam aslında hikayenin başındaki Doctor B'idi.