Üzerinde yaşadığımız topraklar, çatışmanın değil ahengin, bölmenin değil birleştirmenin, nefretin değil sevginin, kibrin değil tevazuun köklü geleneğine sahiptir. Bu topraklarda kendini sevmek; aynı coğrafyayı paylaştığımız farklı din ve kökenlerden insanları da sevmek, ortak hikayelerle ağlayıp gülmek," öteki"yle tamamlanmak demektir.