Bir ormanda yere uzanıp gökyüzüne bak, yan yana onlarca ağacın tek bir dalı, tek bir yaprağı bile değmeden birbirini uzanır gökyüzüne, ağaçlar birbirlerine yer aça aça büyürlermiş.
Taşların da ruhu vardır. Avucundaki sıcaklıktan bilirsin, içine gelen bir histen. Memnun değilse seninle olmaktan, iyi gelmez o taş takana. Yerini bulamamıştır. Taşlar seçer sahiplerini... Ve ancak mutlu taşlar, tılsımlarını verir sahiplerine.
Çocukluğuna yürüdü kadın, az gitti uz gitmedi. Hemen yakınındaydı eski zaman, bir adım ötede, bir nefes uzağında. Üstüne neler yaşamış olursa olsun hâlâ canlıydılar.
Su imtiyazı vermek ne demektir? Düşünsene su bu! Başka şeye benzer mi? Toprak gibi... Devletin toprağını satar mısın sorarım sana? Toprağın satarsan nice olur halimiz? Memleket diye bir şey kalmaz. Su da aynı şeydir. Suyunu da satamazsın!