Bir sabah yürüyüşünde okumaya karar verdiğim, oldukça ilgi ve övgü alan
Martin Eden kitabına başlayınca oldukça yüksek beklenti içerisindeydim. Her sayfada altını çizmekten keyif aldığım zarif ve değerli cümleler barındıran bu kitapta kendimi buldum diyebilirim.
okumaya başlamadan önceki ve bitirdikten sonraki düşünceler arasında hissedilecek derecede farklılıklar olduğunu söyleyebilirim. Kitap sonunda akla gelen sorular:
İnsan mevcut konumdaki kalıplara mı değer verir?
Gerçekten sevgi var mıdır?
Var ise nerede?
Ve Martin Eden da dediği gibi:
Görüyorsun ben değişmedim. Ve kafamı karıştıran şu, şimdi beni neden istiyorlar? Kuşkusuz beni ben olduğum için istemiyorlar.
Martin EdenJack London · İskele Yayıncılık · 202293bin okunma
Körlük kitabı yaklaşık bir yıldır okumak isteyip de sürekli ertelediğim bir kitap.
Uzun bir bekleyiş sonrasında yüksek bir beklenti ile okumaya başlamak kitabın akıcı olmasını desteklemiş oldu.
Her sayfa da, daha ne olabilir ki? diye sorarken her sayfa da sorunun cevabını alıyoruz.
Kitabı bir cümle ile özetlemek gerekirse: Tam her şey bitti denilen anda aslında her şey yeni başlamıştır..
Kısacası uzun soluklu, gitgelleri olan ve umut beslenen tavsiye edilesi bir kitap.
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022105,1bin okunma
Yaşamak Romanı, Çin Kültür Devrimi'nde oluşan derin toplumsal kırılmaları ve yoksulluğu can alıcı şekilde oldukça hayattan, sıcağı sıcağına yansıttığını ve okurken oldukça duygusal bir ruhaline büründüğümü itiraf ediyorum. Biraz spoiler olsa da her ölüm sahnesi oldukça hüzünlü ve duygusaldı. Ölümü, yokluğu vb. duyguları derinden hissettiren oldukça akıcı bir roman.
Dorian Gray'in Portresi olduğunu söyleyerekten konuya başlamak istiyorum..
Alanı Resim olan bir birey olarak sanat açısından bakarsam sanatçının ruh halini, telaşını, tuvale başlarken de takındığı durum bu derece iyi anlatılamazdı.. çook iyi..
Her sayfasında not alarak okudum kullanmış olduğu dil yalın bir o kadar da süslü. Zevkle ve kendimce sanatçı benmişim gibi olaya dahil oldumm.
Not almaktan kitabı zor bitirdim her sayfasında ayrı güzellikler ve duygular saklı heyecanla okudumm...
Şampanyadaki Zehir - Cep Boy
Güzellik bazen başa dert olabiliyor mu?
sorusuna verilen bir yanıt niteliğinde. Kitabı yarıda bırakıp normal hayatınıza dönmek pek kolay görünmüyor. Her sayfa bir diğerine geçmek için sizi kendine çeken bir kara delik adeta.
Şampanyadaki Zehir - Cep Boy tüm sayfalarında aklımızdan çıkmayan bir soru:
Rosamery öldü mü öldürüldü mü?
Gizli aşklar, ihtiraslar, kıskançlıklar, aldatmalarla olay örgüsü harmanlanmış. okurken herkes şüpheli gelebiliyor hem herkes katil hem de hiçkimse katil değil..
Atraksiyon ihtiyacımızı karşılayacak ve dönüp kendi kendimizi sorgulamamız gereken olaylar varmış kanısına varmamıza destek oluyor.
Polisiye severler için tavsiye edilesi bir kitap.