Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hafize çiftçi

Hafize çiftçi
@Hfzcftc
Biraz daha virânız her yitik baharda.
Şifreli yazılarımı tuttuğum hatıra defterimi ve ilk şi­irlerimi Macaristan’da bıraktım. Erkek kardeşlerimi, an­nemi babamı, haber bile vermeden, bir veda bile etme den geride bıraktım. Ama hepsinden de önemlisi o gün, l956’nın o Kasım sonu, bir halka olan aidiyetimi kesin olarak kaybettim.
Reklam
“Ülkemi terk etmeseydim nasıl bir hayatım olurdu? Daha zor, daha yoksul sanırım ama daha az yalnız, daha az parçalanmış, mutlu belki de. Emin olduğum bir şey varsa, o da yine yazacak olduğumdur, nerede ve hangi dilde olursa olsun.”
“Okuyorum. Hastalık gibi bir şey bu. Elime ne geçerse, gözüm neye değerse okuyorum: dergiler, okul kitapları, ilanlar, sokakta bulduğum kâğıt parçaları, yemek tarifleri, çocuk kitapları. Kâğıda basılmış ne varsa.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kütüphanelerini istediğin kadar kilitle; zihnimin özgürlüğünü ne bir kapı ne bir kilit ne bir sürgüyle kısıtlayabilirsin.
"Şükrederseniz, size verdiğim nimetleri artırırım." İbrahim suresi, 7
Sayfa 184Kitabı okudu
Reklam
(Resûlüm!) Sakın, Allah'ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Ancak, Allah onları (cezalandırmayı), korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor. İbrahim, 42
Sayfa 74 - Beyan yayınlarıKitabı okudu
Kadınlarımız, Hâcer'leşip İsmail'ler yetiştirmelidirler.
Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Çünkü kâfirler topluluğundan başkası Allah'ın rahmetinden ümidini kesmez." Yusuf 87
"Hayatım: daimi ve tanımsız bir hasret."
Uçsuz bucaksız şu yeryüzünde insanlar neden tek kalmaktan korkar ve sığır sürüleri gibi emniyeti birbirlerine sokulmakta bulurlardı.
Reklam
Birlikte geçirilen bir felaket kadar insanları birbirine bağlayan hiçbir şey yoktur.
Mutsuzluklar da sonsuz değildir. Bir bakıma mutluluğa benzerler, geçip giderler, daha doğrusu biçim değiştirirler.
İnsan için ne yaşayabileceği ne de ölebileceği bir çağ gelince yakınma neye yarardı? Evet, ne yaşayabilir ne ölebilir, ancak toprağa çakılan bir direk gibi çürüyebilirdi.
Aşağı kesimin açısından, hiçbir tarihsel değişiklik, efendilerinin adının değişmesinden başka bir anlam taşımamıştır.
Sayfa 219Kitabı okudu
Hiçbir yararı olmayacağını bile bile insan kalmanın çok önemli olduğunu düşünüyorsan, onları yendin demektir.
Sayfa 183Kitabı okudu
Bilinçleninceye kadar asla başkaldırmayacaklar, ama başkaldırmadıkça da bilinçlenemezler.
Reklam
İnsan, ardında tek bir iz bile, bir kağıt parçasına karalanmış tek bir adsız sözcük bile bırakamadıktan sonra, geleceğe nasıl seslenebilirdi?
Resul-i Ekrem (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Benim bildiklerimi bilseydiniz az güler çok ağlardınız."
Sayfa 102Kitabı okudu
"O cehenneme girenler derler ki: Biz bâtıla dalanlarla birlikte dalıyorduk." Müddesir 74/45
Lokman Hekim'e, 'Senin hikmetin nedir?' diye sorulunca şöyle buyurdu: "Ben yapmam gerekmeyen şeyi sormam. Beni ilgilendirmeyen şeyin de peşine düşmem."
Kendimi öldürmekle hayata tutunmak arasında gidip geldiğim o gece, benim gibi başka zavallılara ve umudunu yitirmemişlere ihtiyacım olduğunu fark ettiğimde, etrafımda benden başka zavallı insan evladı olmadığını da idrak ettim. Benim dışımda herkes mutluydu.
Sayfa 142Kitabı okudu
'Toparlayamadım doktor' dedi. 'Emin ol kimse toparlayamıyor. Sadece herkes başka türlü dağılıyor...'
Sayfa 141Kitabı okudu
Reklam
Yirmi, otuz, nihayet elli sene sonra ister istemez yakalayacak bir hal: ölüm, ölüm, ölüm, ölüm. Çok tekrar edildiği halde, sesine bir türlü alışılmayan meşhur kelime.
İnsanların sırf yaşamak için, sonsuz arzular, bayağı, muvakkat heveslerle küre üstünde dolaşmalarına, koşmalarına, itişip kakışmalarına kızıyor. Ne istiyorlar? Bütün bu felaketlere rağmen, hâlâ didişmekteki ısmarları neden? Ama yaşamağa mecbur değiller mi? Bunu unutuyor.
Sayfa 259Kitabı okudu
Ağlamak, ağlamak, yahut katılırcasına gülmek. İşte onu tatmin edebilecek iki ruhî vaziyet.
Sayfa 259Kitabı okudu