Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hasan Şakar

Hasan Şakar
@Hhh8672
Giriftarız! kaleme, sevmeye, hüzne ve ölmeye..!
Eğitimci
Siirt üniversitesi ilahiyat fakültesi
Batman
18 okur puanı
Eylül 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Ey kavmim.. Sen ki peygamberlerini bile dinlemedin beni hiç dinlemezsin. Dönüp de bakmazsın ölülerine. Lut kavminden de değilsin sen, hazdan olmayacak mahvin. Acıyla karıldı harcın ama acıya da yabancısın. Ağıtları sen yakarsın ama kendi kulakların duymaz kendi ağıdını, Bir koyun sürüsünden çalar gibi çalarlar insanlarını ve sen bir koyun sürüsü
Reklam
Büyük bir zaafım vardı: seviyordum. Gülümseyen her kadını seviyordum, ağlayan her kadını seviyordum... Ve kadınlar gözleri bağlı geçiyorlardı... Önümde bir kadın durdu. Ve bu kadına 24 yılımı verdim.,..
Kim bir bardak soğuk su içerse beni hatırlasın. Hz. Hüseyin Kerbela, yeniden var olmak için atılmış ölümüne bir adımdır, ölümüne bin adımdır. Âşık olmanın adıdır ölüme en Yüce'nin hatırına. En Yüce'nin hatırına ölümle kıyılmış nikâhtır bu, Hüseyni bir nikâh. "Kerbela, bir feryattır. İkiyüzlülüğe, kaypaklığa ve arkadan vurma alçaklığına karşı bir feryat... Yüzüstü debelenen bir feryat değil, izzetle yükselen bir feryat…" Bizim imanımızın kısır kalmasının en asli sebebi, İslam'ı, Hz. Muhammed'i, Ali'nin yolunu ve Hüseyin'in direnişini tanımamamızdır. Onlara karşı bir "aşkımız" var ama "şuurumuz" yok. "Muhabbet" var ama "marifet" yok. Kerbela, yetmiş iki yiğidin ağlamasıdır. Sanmayın ağlayışları ölüm içindi. Kerbela, yetmiş iki yiğidin feryadıdır kulaklarda çınlayan. Sanmayın korkudur feryadın sebebi, feryat hak uğrunda ölmenin gür sesidir, inanan kalplerde. Feryat, mazluma umut, zalime korku salmanın çığlığıdır sindirilmiş duygularda. Hüseyin'in kesip koparılan bir kolu çakallar yesin diye Irak çöllerine atılmıştır. Başsız bedeni Fırat nehrinin suları altındadır. Bir gözü çıkarılmış kafası Suriye Şam'da bilinmedik bir yere gömülmüştür. Peki ya Hüseyin'in ruhu nerededir? Nerededir Hüseyin? Gecenin gelinciği kan içinde. Geleceğin umudu bir çığlığa hapsedilmiş. Sıyrıl ey sırrın sesi! Ses ver sessizliğimize. Neredesin ey Hüseyin?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hakk, muhakkiklere göre, tek bir surette iki kere veya iki şahsa (aynı şe­kilde) tecelli etmeyecek kadar yücedir. Öyleyse Hakk'ın tecellisinde tekrar yoktur. Bunun nedeni Hakk'ın sahip olduğu mutlaklık ve ilahi genişliktir. Tekrar, darlık ve sınırlanmaya yol açar.
Yedinci yüzyılda Yezid ve yirmi birinci yüzyılda George Bush olayında olduğu gibi, tarih çoğu zaman düşüncesiz, pervasız insanlar tarafından yazılır.
Reklam
Kur'an'ı ezbere okuyup yorumluyorlar, ardından tekrar ezbere okuyup değerlendiriyorlar, sonra yine ezbere okuyorlar. Binlerce kez tekrarlıyorlar ki bir kez bile uygulamaya vakitleri olmasın.
Yatağımın kenarında oturuyor oğlum Bir şiir okumamı istiyor benden Gözümden bir damla yaş düşüyor yastığa Korkuyla izliyor oğlum ve “Ama baba diyor, bu gözyaşı, şiir değil! ” Ona diyorum ki: Büyüdüğün zaman oğlum Arap şiir kitaplarını okuyunca Sözcükle gözyaşının kardeş olduğunu göreceksin Ve Arap şiirinin yalnızca Parmaklar arasından çıkan Bir damla gözyaşı olduğunu…
Mikat'ta dökül./// Kefen giy////. Renklerden tamamen arın//. Beyaz giy, beyazlaştır, Herkesin rengiyle renklen, herkes ol, Kabuğunu atan yılan gibi, kendinin "beni olmak"tan kurtul. Halk ol,Hak ol, İnsan ol,insanlar ol. Bir zerre ol, zerrelere karış; katre ol, deryada kaybol; "Miâd'a gelmiş herhangi bir kimse olma" "Mikat'a gelmiş bir çöp ol." "Yokluğunu hissettiren bir varlık ol veya varlığını hissettiren yokluk." "Ölmeden önce öl" Hayat elbisenden kurtul, Ölüm elbiseni giy.
Tekrar ediyorum, gönülde Tanrı sevgisi olmadan halkın kurtuluşu imkansızdır.
Bir fikir ileri sürüyorsunuz; lâkin acaba Almanlar da öyle mi düşünüyor? Bir iş yapacaksınız; acaba Amerikalılar da öyle mi yapıyorlar? Aşağılık karmaşasından gıdalanan bu taklit içgüdüsü, zehirleyici bir parazit gibi bütün hür düşünceyi ve bahtiyar iradeyi bizde boğmuş bulunuyor.
Reklam
Sonunda, benim gibi bir şahin için yeryüzünde konacak bir yer olmadığına inandım.
Bilgili insanlar, iman etmek için mucizeye ihtiyaç duymazlar
Mısır Piramitleri / Ali Şeriati En büyük isteğim Mısır Piramitleri’ni görmekti. Piramitleri gördükten sonra bütün o merakım, hayranlığım ve şevkim aniden kırıldı, o görkemli yapılar gözümde ve gönlümde yıkılıp gitti, hayallerim suya düştü. Medeniyete olan imanımı hemen orada, Nil Nehri’ne saldım, o binlerce yıllık yalanları da Mısır’da esen
"İbadetten maksat, insanla Allah arasında sürekli devam eden varlıksal birleşme ve bağlılıktır. Allah, anlam, güzellik, hedef, amaç, iman ve bütün insani değerlerimizin kaynağıdır. Onsuz her şey boş, anlamsız, saçma, zelil bir bataklığa düşer. Bugün ibadetin rolü dün ve evvelki günden daha çoktur."
Bir zamanlar Arafat'a Filistinliler gelmişti. Biraz para toplanmıştı. Onların bizim yanımıza gelmelerine izin verilmemişti. Bu yüzden biz onların yanına gittik. Hem paraları sayıyor, hem sohbet ediyorduk. Birden ezan sesi yükseldi. Paraların geri kalan kısmını saymadan öylece bıraktılar, sözlere de artık kulak vermediler. Sanki birden delirmişlerdi. Bizi bıraktılar. Bir de baktık ki, dağ kenarındaki kum ve çakılların üzerinde bir saf tuttular. Ne kilim serdiler ne de hasır. Tümü de mücahit-gerilla idi. Çoğunda toprak renginde gerilla elbiseleri vardı. İlk defa namazda birtakım anlamları kavradık. ?Bismillah' dedikleri zaman kıyamı anlatmak istiyorlardı. Bunu hissettik. Kıyam! Yerden kalkmak! Kıyam kavramına canlılık bahşetmek. Sebat etmek. Direnmek. Ve başkaldırmak. Sonra duaya koyuldular. ?Ya Rabbi, bizi falan hastalıktan koru! Bizim borcumuzu eda et!' şeklinde yaptığımız dualara benzemiyordu duaları. ?Rabbimiz diyorlardı, ?Bize yardım et. Senin yardımınla bu zalim ve alçakların Fantom'larını, havan toplarını, B-52'lerini ve tanklarını vuralım.' İşin sosyal ve siyasi boyutu budur.
72 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.