''If someone loves a flower, it is enough for him to be happy just to look at the stars.''
(Bir insan bir çiçeği seviyorsa yıldızlara bakmak bile onun mutlu olmasına yeter.)
''One day I saw the sunset forty-four times! But you knowone loves sunset, when one is so sad...''
''Were you so sad on the day of the forty-four sunsets?'' I asked.
But the little prince did not answer.
(''Bir gün gün batımını kırk dört kez gördüm! Ama bilirsin ki insan gün batımını sever, çok üzgün olduğunda...''
''Kırk dört gün batımının olduğu gün bu kadar üzgün müydün?'' diye sordum.
Ama küçük prens cevap vermedi.)
Orhan Veli, Velinin oğlu Orhan yani bizim memleketin şairi. Her yanıyla bir halk adamı. Kendi de diyor zaten,
‘’İstanbul’da Boğaziçi’nde, Bir fakir Orhan Veliyim; Veli’nin oğluyum, Tarifsiz kederler içinde.’’
Ne hissettiyse onu anlattı, hüznü de aşkı da yaşamayı da anlattı. Onu daha çok ‘Beni bu güzel havalar mahvetti’ ya da ‘Bekliyorum, öyle bir havada gel ki, Vazgeçmek mümkün olmasın.’ dizeleri ile tanıdık. Oysaki yaşamının kendisi bile bir şiirdi.
Bu kitapta var olan her dizede aslında hem hayatı hem memleketi hem de Orhan Veli’nin kendisini bulabilirsiniz. Çeşitli söz sanatlarına başvurmadan, kendine özgü muzipliğiyle anlatmış her şeyi. Şiirlerini bir edebiyatçı gibi yorumlayabilecek yetkinlikte değilim ancak kitabın başından sonuna kadar yaşama dair her anın ve duygunun hissettirildiğine kefilim. İçerisinden iki dize de buraya bırakıyorum. İyi okumalar.
‘Bu dağlardan geçmedinse,
Bu sulardan içmedinse,
Yaşadım deme be, ahbap.’
'Şu dünyada topu topu
İki milyar kişiyiz,
Birbirimizi biliriz.'
Bütün ŞiirleriOrhan Veli Kanık · Yapı Kredi Yayınları · 202424,2bin okunma