Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tuba

Tuba
@Hortense
10 okur puanı
Ekim 2021 tarihinde katıldı
..Aptal kelimelerini gölgelerin varlığını kabul etmiyormuşsun gibi telaffuz ettin, aynı şekilde kötülüğün de. Bana bir iyilik yap da şu soru üzerine biraz düşün: Kötülük olmasa senin iyiliğin ne işe yarardı ve gölgeler kaybolsa dünya nasıl görünürdü? Gölgeler nesnelerden ve insanlardan ötürü oluşur ne de olsa.
Reklam
Korkmayın, kraliçe…Korkmayın, kraliçe, kan çoktan toprağa karıştı. Ve döküldüğü yerde çoktan üzüm salkımları büyüyor.
..Kısacası, bir tartışmanın etrafına tribün kurarsanız, sosyal hayvanlar da tabiatları gereği tribünlere oynar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Düşüncelerimizin mevcut inançlarımızla tutarlı olmaları, çoğu zaman dış gerçeklikle uyuşmalarından bile daha önemlidir.
Zaman, psikolojinin baskın yasası olan alışkanlık yasasını, bizim lehimizde veya aleyhimizde kullanır. Egemen güç olarak addedebileceğimiz alışkanlık, acelesi yokmuş gibi, zaferinden emin şekilde sinsice ilerler. Yavaş ve sürekli tekrarlanan hareketlerin müthiş etkili olduğunu biliyor gibidir.
Reklam
Bütün arzuların ve tutkuların ilk etkisi, kendilerini meşru göstermek için aklı yoldan çıkarmaktır.
Son üç yüz yılın aksak gelişmesinin neticesi şudur ki, Batı insanı araçlarda zengin, amaçlarda yoksun olmuştur.
Kaos bir doğa kanunuydu, düzen ise insanoğlunun hayali. Henry Brooks Adams
İnsan, zaman denen parmaklıkların arkasına kapatılmış bir suçlu.
Bütün okul ve üniversite süresince, bana hayat ve bilgi haritaları sunuldu: üzerinde, en çok önem verdiğim ve hayatıma yön vermede mümkün en büyük etki gibi gördüğüm şeylerden hiçbir iz taşımayan haritalar. Şaşkınlığımın yıllardır eksilmeden sürdüğünü hatırladım; yardım için hiçbir rehber de gelmedi. İdrakımın sıhhatinden şüphe etmeyi bırakıp, haritaların doğruluğundan şüphe etmeye başlayıncaya kadar sürdü bu.
Reklam
Günümüzde, teknoloji dakikalarla değil, megabaytlar ve gigabaytlarla tüketiliyor. Zamanın, hacim ile yer değiştirdiği bir dönemi yaşıyoruz. Geçen her iki dakikada çekilen fotoğraf sayısının, 19.yüzyıl içinde çekilmiş bütün fotoğraflardan daha fazla olduğu, paylaşıldığı, beğenildiği bir zaman içinde, aynı ölçüye sahip bir beyin ile kavramaya çalışıyoruz yaşadıklarımızı.
Hepimiz çok iyi olsak ahlak gereksiz olurdu. Bütün insanlar birbirine hoşgörüyle yaklaşsa, kimse asla hırsızlık yapmasa, kimseyi sırtından bıçaklamasa, başkasının karısını baştan çıkarmasa tasalanacak ne kalırdı? Böyle olmadığımız çok açık ve bu da ahlaki kurallara neden ihtiyaç duyduğumuzu açıklıyor. Öte taraftan başkalarına karşı saygı ve özeni teşvik eden zilyon tane kural koysak, o yöne doğru doğal bir meylimiz olmasa hiçbir işe yaramazdı. Cam bir tabağın içine atılmış tohumlar gibi olurlardı: Hiçbiri köklenmezdi. Doğruyla yanlışı ayırmamızı sağlayan şey hem iyi hem kötü olabilme becerimizdir.