Hiç etrafınızdaki olaylara, durumlara, ilişkilere, düşüncelere, insanların doğasına, ilişki dinamiklerine el atma isteğiniz, ama sadece seyirci kaldığınız oldu mu? Düşünsel olarak karşı çıkar Kundera. Bu düşsel hafifliklerin sahnesini durdurur. Her durumun rasyonel gerçeklerini ve felsefesini ortaya koyar. Sonra sahneler devam eder. Komünizmin zahirde iyi görünüp gerçekte ne kadar insan doğasına aykırı olduğunu; bir ara kalemiyle eleştirip sonra sonuçsuz kalacağından, bunu artık insanların sadece baskıya karşı gelme doğalarının gereği olarak yaptığını anlatır. İşte kadın erkek ilişkilerindeki dinamikte böyledir. Size baskılanan ilişki öğretileri Kundera'nın durum tespitleriyle yavaş yavaş yıkılır. Siz itiraz edip komünizme dahil olma çabası gibi, -kendini onun içinde kaybetme, haz alma ve mutlu olma- eğilimindeyken hayretler içinde rüyalardan uyanırsınız.
Mükemmel..
