Elif bal
@Hyzarr
Her zorlukla beraber bir kolaylık vardır...
8 Ekim
9 okur puanı
Mart 2020 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
"Hayattaki aşırı düzensizliğin başlıca nedenlerinden birisi herkesin hayatta iyi bir düzen kurmaya çalışması, fakat hiç kimsenin hayatın kendisini düzene sokmak istememesidir. "
Sayfa 127
" Sözde kültürlü insanlar üniversite eğitimini tamamladıktan sonra da bulundukları her yerde kitaplar, resimler, müzik, konferanslar, tiyatro, dergiler, sanat, dünyanın önemli yazarları, kulüpler, toplantılar ve sergilerle iç içe yaşarlar. Bu anlamda halk kitlelerine ne sunuluyor peki? En iyi halde halk okulunda iki üç yıllık, en fazla beş yıllık bir eğitim, başka bir şey yok. Bu eğitim sırasında yeteneksiz okul memurları tarafından yazılmış sıkıcı ve işe yaramaz ders kitapları okutuluyor. Çocuklarda bilgi arzusu uyanmadan yok oluyor, duygu ve düşünceleri gelişmiyor.Daha sonra, okul yıllarının ardından ne olacak? Halkı oluşturan milyonlarca insan kendi kaderine terk ediliyor. Onlar için kimse birşey yazmıyor, söylemiyor. Edebiyat, tiyatro, bilim, sergiler, konserler halk için değil. Günümüzün okumuş insanları da halk kitlelerini kastederek, nefretle şunu söylüyor:
'Lanet olsun bu halka! Halk her konuda cahil, zeka gerektiren işlerde ise sağır ve kör. Kendisini midesi, cebi ve içtiği votkadan başka hiçbir şey ilgilendirmiyor.' "
"-Ve bir ölünün ağırlığı, eziyordu göğsümü.."
Sayfa 79
Okur Takip Önerileri
"İnsanların en zayıf tarafları, sormadan, araştırmadan, düşünmeden, kafalarını patlatmadan, inanmak hususundaki hayret verici temayülleridir."
Yapı kredi yayınları
Evet, bu tefekkür kabiliyeti, akıl ve idrak, insanoğluna sadece bir amaçla ihsan edilmişti: içinde yaşadığı kainatı bilmek, tabiat olaylarını anlamak ve nihayet akı karadan ayırarak hayatı insaf ve adalet temelleri üzerine oturtmak!
Sayfa 199
"Fotoğrafları sevmem," demişti. "İnsanın hayalini sınırlarlar; hep kendilerini düşünmeye zorlarlar bizi".
Sayfa 105
".. Bizim insanımızsa Hitit döneminden beri büyük bir sabır ve tevekkülle bıraktığınız yerde oturuyor. Ağrı'dan otobüse binip İstanbul'a gidiyor ve günler geceler boyu yola bakıyor. Hastane kapısında üç gün bekliyor da aklına bir gazeteye bakmak gelmiyor. Toprağa çömelmiş bir Hitit heykeli gibi kıpırdamadan duruyor. "
"... Galile'nin dönen küre gibi yuvarlak kafasını."
Sayfa 111
Ve her biriniz Tanrı'nın bilgisinde tek tek yer aldığınız içindir ki, her biriniz Tanrı' yı kavramakta ve yeryüzünü anlamakta tek başınasınızdır.
Sayfa 112
"Tıpkı püsküllerin mısırı sarışları gibi, sevgi de sizi kendisine sarar. Tüm dünyeviliklerinizden arınmanız için zorlar sizi, kabuklarınızdan kurtulmanız için elekten geçirir sizi."
Sayfa 64
-Ah, hep senin zengin olduğunu unutuyorum.
-Zengin değilim ben. Paralıyım.
-Farkı var mı?
-Çok!
Sayfa 81
Salt film görmeye gelenler salon tenha olsun isterler. Yanlarındaki koltuğun sahibi olup olmadığını sorana kızarlar. Gürültü olmasın, öksüren, sümküren, konuşan, gülen olmasın isterler. Sinemanın güzel sanatlardan biri olduğuna en büyük kanıt bence bu. Ama olmadığına da bu. Çünkü her zaman gülen, öksüren, sümküren bulunur.
Sayfa 73
Denize dönmek istiyorum!
Mavi aynasında suların :
boy verip görünmek istiyorum!
Denize dönmek istiyorum!
Sayfa 107
"Ahlak ve din arasında doğal bir tansiyon vardır; çünkü insanları ahlaklı davranmaya itenin doğru olanı yapma isteği yerine, dinlerinin buyruğu olması tehlikesi mevcuttur. Bu tehlike iyi bir davranışın değerini yok eder. "
"Her zaman, önünde yürüyen kadının yüzünü görmeden, güzel olup olmadığını karşıdan gelen erkeklerin gözlerinden anlardı. "
Sayfa 48
"Sonra köşeyi gördü. Bazen, görünür bir sebep olmadan, insana önünden geçtiği yapı, bir sokak köşesi, üstünde oturduğu sandalye hayatında önemli bir yer tutacakmış gibi gelir. İşte bu köşede bugün bir şeyler olacaktı."
Sayfa 47 - Yapı Kredi Yayınları
Birey, geleceğinde ve geçmişinde, bir kader parçasıdır, bir fazla 'hukuktur', var olan her şey için ve var olacak her şey için bir fazla zorunluluktur. Ona 'kendi değiştir!' demek, her şeyin değişmesi gerektiğini talep etmek demektir.
"Güçlü olmak! Benim gibi bir sümüklünün güçlü olmak için didindiğini bilseler çok kişinin benimle alay edeceğini biliyordum. "
Sayfa 91
Bir daha canınız alışverişe gitmek istediği zaman, onun yerine bir kitap okuyun, egzersiz veya meditasyon yapın. Evinizi, gardırobunuzu, arabanızı ve hayatınızdaki diğer birçok şeyi küçültün." Serbest" ticaret anlaşmalarını ve küçük imalathanelerde çaresiz insanları sömüren veya çevreyi talan eden şirketleri protesto edin.
Sayfa 374
Birden gördüğüm rüyayı hatırladım. İsa Mesih, önümde duruyordu. Yere eğildi ve bir şeyi alıp omzuna kaldırdı. Önce bunun bir haç olduğunu zannettim. Ama sonra bunun ucundaki tekerlek başının üzerinde metalik bir hale gibi duran bir araba aksı olduğunu gördüm. Alnından kan gibi yağ damlıyordu. Doğruldu, gözlerimin içine baktı ve "Eğer şimdi gelecek olsaydım, beni değişik bir biçimde görürdün," dedi. Nedenini sordum. "Çünkü," diye cevap verdi. "Dünya değişti."
Sayfa 105
"Ey hür milletler! Şu genel kuralı aklınızda tutun: Hürriyet elde edilebilir ama bir kere elden çıkarıldı mı, bir daha ele geçmez."
Sayfa 54
