Niçin kadere bu kadar bağlı olan insanlar, bir türlü ona razı olmaz? Ertesi sabah bunu, Sabiha'ya sorduğum zaman bana:
- Hiçbiri kendi hayatını yaşamıyor da onun için, cevabını verdi.
Sayfa 36 - Dergâh Yayınları, Ahmet Hamdi TanpınarKitabı okudu
- İnsan elidir kardeşim, anladın mı? Bizi biz yapan elimizdir. Elin, düşünceni terbiye etsin! Bütün varlığınla kendini eline ve elindeki işe ver. Göz, el ve kafa hep beraber çalışmalıdır. Sonra fikrini tashih ederek ilâve ediyordu:
- El çalışmalı, öbürleri adeta fark etmeden onunla beraber yürümeli. Yani elinin emrine gitmelisin!
Sayfa 18 - Dergâh Yayınları, Ahmet Hamdi TanpınarKitabı okudu
Galiba geçmişimizden uzaklaşmak bize çok pahalıya patladı.
Yahya Kemal Beyatlı'nın bir tespitiyle yazımızı noktalayalım:
"Eski Türklerin bir dinî hayatları vardı, dinî hayatları olduğu için de çok şeyleri vardı; yeni Türklerin de dinî hayatları olduğunda çok şeyleri olacak."
Sayfa 246 - Panama Yayınları, Yavuz BahadıroğluKitabı okudu
Şu söylediklerimizi "geçmişe mazi derler" tekerlemesine kurban etmek isteyenlere peşinen şunu söyleyelim ki, biz geçmişi hayal kurmak için değil, onun hatalarından ders, ihtişamından hız ve ilham alarak geleceği kurmak için anıyoruz.
Ve bu yüzden Osmanlı'yı çok özlüyoruz.
Sayfa 243 - Panama Yayınları, Yavuz BahadıroğluKitabı okudu
Zaman zaman Avrupa imparatorlarının bile sığınağı olan şanlı, cihangir, adil, medeni, muktedir, azametli devlet özlenmez mi?
Türkülere, destanlara sığmayan; altı yüz küsur sene şanıyla, şerefiyle dünyanın yarısına hükmeden maharet özlenmez mi?
Sayfa 241 - Panama Yayınları, Yavuz BahadıroğluKitabı okudu