Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Dresuar

Dresuar
@Kahvetulikbal
6 kütüphaneci puanı
936 okur puanı
Kasım 2020 tarihinde katıldı
İntihar fikrini kovmuş
Yüzlerce soru Vardı aklımda, Kulaklarımda Bir garip uğultu Ölümü kullanamazdım; Bir yerlerde Bilmediğim birilerine Belki ayıp olurdu.
Sayfa 188
Reklam
İşte yine kapıldım O can sıkıntısına; İçimde bir tozlu Sarnıç boşluğu, Gitmekle kalmak Arasında kararsız Yürüdüm kederle
Sayfa 188
Aşkın ömrü bir yıldır; ikinci yıl fedakârlık, üçüncü yıldan itibaren diğerkamlıktır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Deltasıyız bütün sözlerin Ve söz sonunda bak nasıl Senle bana gelecek.
Sayfa 102
Reklam
Sen ey kendiyle yetinen; Ne derlerse desinler Su eğimine gidecek.
Sayfa 102
Sen ey kendiyle yetinen; Artık suyumuz bulanık, Bir güneş bile olsa sonunda, Yolumuz kırık, önümüz karanlık ama yine de umudumuz kalabalık...
Sayfa 103
Sen imzalarsın sabah akşam Defterini bensizliğin. Bir takvimi tersten açardık, Eğer isteseydin.
Sayfa 102
Sen yarım kalmış bir aşkın Kaçınılmaz sürgünü, Katlanan göğsündeki kayaya, Sen orda şimdi bir hüznü köpürt, Ben bir çocuğa su vereyim burda,
Sayfa 102
Bu site benim için not defteri gibi... İyi ki 1000kitap var...
Reklam
Türkiye'de bu gibi ciddi işleri layık olduğu ciddiyetle tetkik ve muhakeme, edebilecek ilim adamlarının mevcudiyeti gayri kabili inkârdır. Bizzat tanıdığım kıymetli tarih, lisan, içtimaiyat mütehassısları vardır. Fakat bu işi onlara havale edemezdiniz ve edememekte mazursunuz, ilme ilmi techil ettirmek, hakikate hakikat namına yalan söyletmek
Sayfa 25
Eslafınız zamanında Türk Ocak ve Yurtları Kürdistan kapılarına kadar gelmiş fakat henüz dahile nüfuz edememişlerdi. Sakarya zaferinden sonra Diyarbekir'li Ziya'nın, sizlere nazaran Ziya Gökalp'ın ocak ve teşkilatı bizzat meskat re'sini, vatan aslisini istilaya başladı. Kürdistan'ın büyük şehirlerinde Türk Ocak ve yurtları
Sayfa 25
Bu tedbirden de sonradan geri dönüldü, aksi ihtiyâr olundu. Kürdistan vilayetlerinde maarif müesseselerinin haddi asgariye indirildi. Bugün bütün Kürdistan'da bir tek lise yoktur. Kürdistan'da en yüksek maarif müessesi orta mektepleridir. Bunlarda ancak Diyarbekir, Van, Elaziz gibi vilayet merkezlerinde bulunmaktadır. Bunların sebeb-i vücudu ise o havalide bulunan Türk memur çocuklarının tahsili endişesidir. Resmi maarif istatiklerinize nazaran Kürdistan vilayetlerindeki ilk mekteplerin mecmuu mesela (Balıkesir) sancağındaki mektepler mecmuunun ancak nısfına (yarısına) müsavidir. Yine mezkur istatistiklerinize göre Türk vilayetlerinde tahsilde bulunan çocukların nisbeti %33 olmasına mukabil Kürdistan vilayetlerinde bu nisbet %3,5'ğa tenezzül eylemektedir.
Sayfa 24
Bu meyanda müracaat ettiğiniz diğer bir tedbiri de kaydedeyim. Görecek göz, işitebilecek kulak, söyleyip tenvir edebilecek ağızları memleketten uzaklaştırmayı düşündünüz. Bey, ağa ve şeyh ailelerinden birkaç bin aileyi Türk vilayetlerine tehcir ettiniz ve İstanbul'dan başlıyarak İzmir, Ödemiş, Manisa, Aydın, Isparta, Burdur, Niğde Kayseri, Kastamonu, Edirne...ilh. şehirlere dağıttınız. Bu tedbire de sebat olunamadı. Menfiler 4 sene sonra memleketlerine iade edildiler. Tevessül etmiş olduğunuz bir tedbir daha vardı. Kültürel bir tedbir: Kürdistan'da maarife ehemmiyet vermek. Bu tedbirde diğerleri gibi aksi netice verdi. Türkçe okuyan, Türk terbiyesi alan Kürt çocuk ve gençleri, kendilerini sevketmek istediniz. Yeni Turan yoluna gideceklerine, ellerine geçen irfan meşalesi ile milli vijdanlarının derinliklerine bakmağa ve o derinlikler ve karanlıklarda ümmi Kürtlerin göremediği hakikatları görmeğe başladılar. Mektep sıralarından mücâdele meydanlarına, ihtilalci saflarına geçtiler.
Sayfa 24
Şeyh Said Hadisesi sonrası Hükümet kontrolünün yetişebildiği yerlerde Kürtçenin konuşulmasını yasakladınız. Yedlerinde Kürtçe grammafon diski bulunanlar en ağır cezalara çarptırıldı. Mamafi bu tedbirinde tatbiki kabiliyeti olmadığı az zamanda anlaşıldı, ve bundan da feragat edildi. Müfettişi umuminin makam icraatı olan Diyarbekir 'de adeta kaht zuhur etti. Bilhassa zabitan ve memurun kısmı ruzmete ihtiyaçlardan olan yağ, süt, yumurta, peynir. ilh... gibi dahili mahsulatı tedarik edemez oldular. Çünkü köylerden gelen bu mevadm müstahsilleri kamilen Kürt köylüleri idi. Ve Türkçe konuşmayı bilmezlerdi. El altından verilen bir emir ile bunların Kürtçe konuşmalarına müsamaha edilmesi memurun ailesine tebliğ edildi. Kaza merkezlerinde daha garip bir şekil hadis olmuştu. Türkçe bilmeyen halk bittabi Kürtçe konuşuyordu. Ancak müfettişi umuminin kazalara geldiği günlerde kaymakam muhtarları nezdine celb ve müfettişi umuminin çarşı pazarında gezdiği zamanlarda hiç Türkçe bilmiyenlerin evlerinden çıkmamalarını temin suretiyle müfettişi umumiye az çok Türkçe konuşan bir halk gösteriyordu. Hakikat halde müfettişi umumiyede bu muvazaaya vakıf idi. Bile bile amir ve memur birbirini aldatıyordu. Ve cumhuriyetin tabiat eşyaye muhalif olan kanunları ancak bu suretle cay tatbik bulabiliyordu.
Sayfa 23
15,5bin öğeden 46 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.