Barış Kahraman

Barış Kahraman
@Kargakara
Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümü Yayınlanmış kitaplarım:
Peygamberler Filozoflar ve Şairler
Peygamberler Filozoflar ve Şairler
Karganın Günlükleri
Karganın Günlükleri
Karga Kitabı
Karga Kitabı
Baykuşun Alaca Vakitleri
Baykuşun Alaca Vakitleri
Psikolog Takeo Doi 1970'lerin başında Japon gençlerinde bir tür "iradi olgunlaşmamışlık" veya "çocuksuluk" olduğunu saptamıştır.
Reklam
"Egonun, süperegonun ve idin kuruluşu zekice ama yapaydır," der Schnitzler.5 Gerçeklik kesinlik değildir, ama bir rüya olabilir pekâlâ. Her rüyanın arkasında bir gerçeklik bulunduğunu varsaymakta serbest olsak bile, bunun da kesin bir tarafı olmadığını kabul etmemiz gerekir.6 Bilakis, ancak gerçekliği bir rüya olarak görebildiğimizde; yani göz açıp kapayıncaya kadar geçen çok kısa bir an için gerçekliğin bir rüya olduğunu bildiğimizde (hatta belki de bu farkındalığı sürdürdüğümüzde), ama hiçbir doktor bizi bu hastalıktan kurtaramadığı için rüya görmeye devam ettiğimizde bilgiye ulaşırız. 5. Heinrich Schnitzler, Christian Brandstätter, Reinhard Urbach (haz.), Arthur Schnitzler: Sein Leben, sein Werk, seine Zeit, Frankfurt: Fischer 1981, s. 343. 6. "Aphorismen", Arthur Schnitzler: Sein Leben, sein Werk, seine Zeit, Aphorismus 25, s. 279: "Büyük bir toplulukta, kendini tamamen rahatlamış ve memnun hissettikten sonra, var olan her şey hayalet gibi ve tüm bunların arasındaki tek gerçek şey de şenmişsin gibi gelmedi mi hiç sana? Ya da bir arkadaşınla yaptığın heyecan verici bir konuşmanın ortasında, ansızın bütün sözcüklerin anlamsızlığını ve birbirini anlamanın imkânsızlığını fark ettiğin olmadı mı? Ya da sevgilinin kollarında mutlu mesut yatarken, bir anda, sevgilinin alnının ardında hakkında hiçbir şey sezemediğin düşüncelerin geçtiğini hissetmedin mi? Tüm bunlar bizim yalnızlık dediğimiz şeyden daha kötüdür. Kendimizle baş başa kalmaktan daha kötüdür."
Klasik İsveç filmlerinin Bergman üzerindeki etkisini gözardı edemeyiz; yine de örneğin Philip Mosley'nin yapmış olduğu gibi -ki çoğunlukla yapılan da budur- "Bergman’ın bir film yönetmeni olarak büyük ölçüde kendi kendisini yetiştirdiğini" ileri sürmek için birçok neden vardır.2
2. Philip Mosley, Ingmar Bergman: The Cinema as Mistress, Londra: Marion Boyars, 1981, s. 15.Kitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Tony James, on dokuzuncu yüzyılda rüya kavramına ilişkin bir kitabında, on sekizinci yüzyılda ve biraz sonrasında, rüyaların ”yadırgatıcılığı"nm bilinç eksikliğine bağlı bir durum olarak görüldüğünü; bir filmi başka bir filmin filmi veya bir oyunu başka bir oyunun oyunu haline gelerek üretilen şeye yaklaşan bir zihin hali olarak kabul edildiğini betimler: Aşina olduğumuz biçimiyle on sekizinci yüzyılda karşımıza çıkan Ansiklopedi, rüya görme için "acayip" sözcüğünü kullanır. Rüyaların böyle bir karakteristiği olduğu kesinlikle kabul edilse de, böyle değerlendirilmesinin nedeni içeriklerinin tutarsız veya yadırgatıcı olması değildir; rüyalarda algıların nesnesinin olmaması ve zihnin bu algılar üzerinde hiçbir kontrolünün bulunmaması da değildir. Bunun nedeni, her şeyden önce, zihnin kendi kendisinin ayırdında değilken bile düşüncelere sahip olabilmesidir.20
20. Tony James, Dream Creativity, and Madness in Nineteenth Century France, Oxford: Clarendon, 1995, s. 5.Kitabı okuyor
4 FREUD'DAN SONRA RÜYA VE INGMAR BERGMAN
Bruce F. Kawin Mindscreen: Bergman, Godard, and First-Person Film (Zihin Ekranı: Bergman ve Birinci Tekil Şahıs Film) başlıklı kitabına şu soruyla başlar: "Film bir rüyadır - peki ama kimin rüyasıdır?"1 Strindberg uzmanları, Strindberg'in Rüya Oyunu'nu ilk kez sistema bağlamında incelemeye başladıklarında, en çok üzerinde durdukları konuyu şu soruyla özetliyorlardı: "Oyundaki rüya gören kişi kimdir?"2 1. Bruce F. Kawin, Mindscreen: Bergman, Godard, and First-Person Film, Princeton: Princeton University Press, 1975, s. 3. 2. Bkz. Richard Bark, Strindbergs drömspeltecnik-i drama och teater, Lund: Studentlitteratur, 1981.
Rüya SöylemiKitabı okuyor
Reklam
Reklam
4.614 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.