Atatürk'ün yaveri Salih Bozok bir gün Atatürk'e: Paşam çok içiyorsunuz. Halkın dedikodusu bitmiyor. Biraz azaltsanız mı? deyince, Mustafa Kemal gülümsemiş.
Başka bir şey konuşuyorlar mı peki Salih? demiş. Hayır Paşam. Varsa yoksa içkiniz.
Atatürk elini Bozok'un omzuna koymuş: Biz yedi cephede savaştık Salih. Bir Vatan var ettik. Cumhuriyeti ilan ettik. Bak kendin söylüyorsun; çaldı, çırptı, vatanı sattı diyemiyorlar ya bırak konuştukları içkimiz olsun.
Birçok kişinin şöyle dediğini işiteceksin: "50 yaşına gelince inzivaya çekileceğim, 60 yaşım beni tüm yükümlülüklerimden azad edecek." Peki, daha da uzun yaşayacağının güvencesini nereden alıyorsun? Bunun planladığın gibi olmasına kim izin verecek?
Tüm planları 50 ve 60.yaşlara kadar ertelemek ve az kişinin ulaştığı bir noktada yaşama bağlanmayı isteyerek ölümlülüğü unutmak ne büyük aptallık!
Bazen kendimden çok fazla şey beklerken buluyorum kendimi ve insan beklerken tam olarak yaşayamıyor sevmeyi deniyorum ben de gelir de bulamaz diye çok uzaklaşmıyorum "kendimden"