Milyonlarca halk bedenen, ruhen, fikren ve ahlaken çürüyor da, hiç kimse bu kokuşmuşluğu görmüyor. Herkesin karakteri bozulmuş veya herkes bu yozlaşmışlığa alışmış da bunu doğal bir durum sanıyor sanki. Ama bu böyle mi olmalıdır ?
Artık insanları daha çok bana iyi gelip gelmedikleriyle değerlendiriyorum. Onlarla birlikte olduğumda kendimi daha iyi hissedip hissetmediğimi soruyorum kendime.
Gülüp eğlenmeliydim, Su gibi akmalıydım şu yaşımda, Oysa ağır ağır düşünüyorum geleceği... Kaç gecem daha böyle huzursuz geçecek ? Beni felaketler değil düşünmek mahvedecek.