Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kübra Kent

Kübra Kent
@Kent_Kubra·Bir kitabı okumaya başladı
Bin Muhteşem Güneş
Bin Muhteşem GüneşKhaled Hosseini
9.1/10 · 100,7bin okunma
Reklam
Hayal kurmak, çocukluk döneminin nerdeyse tam zamanlı mesai konusu iken sonra kaybettiğimiz bir beceridir. Sebebi ise çocukluk çağlarımızdan itibaren “ben” dediğimiz yapılandırılmış benliğin oluşmaya ve sınırlarının da netleşmeye başlamasıdır. Son bir gayretle çoğumuzun ergenlik ve gençlik dönemlerinde sarıldığı çılgın hayaller “hayat şartları” tarafından elimizden alınınca, artık bize de Shawshank hapishanesindeki mahkumlar gibi elimizdekiyle idare etmek ve kaderimize boyun eğmek kalır. Halbuki sınırlarımızın çapını belirleyen şey aslında azmimiz, hayallerimiz ve gayretimizdir.
“Nereden biliyorum?” testi her zaman bildiklerimizi değiştirmez. Çoğu zaman doğru olduğundan emin olduğumuz birçok şey gerçekten doğru olabilir. Fakat “Nereden biliyorum?” sorusunu hiç sormadıysanız, o “bildikleriniz”, doğru bile olsa sizin bilgileriniz olmaz. İçselleşmez. “Sorgulanmamış bir hayat, yaşamaya değmezdir.” sözü bir yönden bu gerçeğe işaret eder. Sorgulanmamış doğrular, yanlışlar, inançlar ve prensiplerle yönetilen bir hayat, siz yaşasanız bile size ait değildir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
160 syf.
·
Puan vermedi
·
21 saatte okudu
Huzursuzluk
HuzursuzlukZülfü Livaneli
8.3/10 · 99,5bin okunma
Kübra Kent
@Kent_Kubra·Bir kitabı okumaya başladı
İFA: İnsanın Fabrika Ayarları 3. Kitap
İFA: İnsanın Fabrika Ayarları 3. KitapSinan Canan
8.5/10 · 1.557 okunma
Reklam
Dedemin öğrettiği çok eski bir Arap şiiri geliyor aklıma; “Asil insanların en neşeli zamanlarında bile hüzün vardır, daha düşük ruhlar ise en sefil zamanında bile neşelidir.” İnsanların fazla gülmediği, kadınlarla çocukların evin erkeklerinin yanında yüksek sesle konuşamadığı; dede, baba eve geldiği zaman Arap şarkıları çalan radyonun kapatıldığı, alelacele yenilen yemek sırasında kimsenin konuşmadığı, neşesiz ve tatsız bir hayata çok uyan bir şiir bu.
192 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
İFA: İnsanın Fabrika Ayarları 2. Kitap
İFA: İnsanın Fabrika Ayarları 2. KitapSinan Canan
8.4/10 · 2.299 okunma
İnsanların kendi hayatları üzerinde karar verebilme, hayatlarını istedikleri yönde yönlendirebilme yetkilerinin sağlıklarıyla çok yakından alakası var. Yani insan sadece karnı doyduğunda, her şeyi maddi olarak yerinde olduğunda keyif yapabilen, rahat olabilen bir canlı değil. Zihinsel bazı artılara da ihtiyacı var insanoğlunun. Özellikle hayatında yaratıcı bir faaliyet varsa, kişi stresini o zaman çok kolay yönetebiliyor.
Sayfa 181Kitabı okudu
Kendi hayatları üzerinde söz söyleme hakkı daha az olan insanlar, daha erken yaşta âni kalp krizlerinden ölme riski taşıyor.
Sayfa 181Kitabı okudu
Ölmeyecekmiş gibi yaşamak, ölümü gerçek bir stres nedeni haline getirir. Halbuki ne zaman gelebileceği belli olmayan bir ölümün bilinci, yaşamın her ânını çok daha kıymetli kılar. Her an kaybedebilecek olma, sevmenin ve kıymet bilmenin anahtarıdır.
Sayfa 172Kitabı okudu
Reklam
İnsan zihni “şimdi”de, “şu an”da uzun süre duramıyor; sürekli olarak ya geleceğe yahut geçmişe sıçrayıp duruyor. Bu da onun “kusuru” değil, temel yapılanma ayarlarından birisi.
Sayfa 120Kitabı okudu
Öte yandan komedi, sosyal sınıf ve gruplar arasındaki engelleri yıkmanın en etkin yollarındandır. Paylaşmanın ve birlikte olmanın en iyi yollarından birisi birlikte gülmektir.
Sayfa 111Kitabı okudu
Herhangi bir saldırı olmadan birisiyle uzun süre göz göze bakabiliyorsanız o kişiye bağlanın; bu sizin hayrınıza olacaktır.
Zihinsel öykülerimiz sadece etraftaki olay, olgu ve kavramları hatırlamamızı sağlamaz; onlara bir anlam vermemizi de sağlar. Zaten anlam dediğimiz şeyin kendisi bir hikayedir. Hayatın anlamsızlığından şikayet edenler genellikle hayata dair hikayelerinin olmayışından yahut kişisel hikayelerinin anlamsızlık üzerinden kurgulanmasınlar muztariptirler. Zira hayatın kendi başına tek bir hikayesi yoktur. Ve anlamlar/hikayeler, kişiden kişiye şaşırtıcı oranda değişir.
İsimler çoğu zaman bize teorilerin ve açıklamaların kendisinden daha önemli gelir. Teoriler de her zaman gerçeği ardında saklayan gereksiz bir perdeye dönüşür. Uzay-zamanın gerçeğini anlamak, yerini Einstein’ı anlamaya bırakır. Itrî’ye olan hayranlığımızdan vakit bulup da yeni Itrî’ler yetiştiremez hale geliriz. Felsefeyle uğraşmak, yerini ünlü felsefecilerin görüşlerini detaylıca anlamaya terk eder. Artık isimler, görüşlerin ve gerçeğin önüne geçmeye başlar.
83 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.