Dünya da tek bir insanın mutsuzluğu,umutsuzluğu,hayata isyanı nasıl da virüs gibi yayılıyor ortalığa? Kaç kişi bu virüsten etkileniyor,sadece kendileri değil,bir süre sonra onlar da nasıl yayıyorlar bu kötü enerjiyi etrafa... bunları gördükçe,düşündükçe hayata bakış açısı,ona verdiği anlam,doğru- yanlış,iyi-kötü kavramları nasıl da değişiyor insanın zihninde. Bu büyük sorunun kaynağı,nedeni,nereden bulaştığı bu kaşar aşikârken,insanlık bunu neden hâlâ durduramıyor,onun yerine sevgi virüsünü yaymıyor? Hâlâ görmüyor mu, anlamıyor mu dünyadaki savaşların,yokluğun,yoksulluğun acımasızlığın,vahşetin,dehşetin ilacının,panzehrinin sevgi olduğunu? Medeniyet bir başka deyişle uygarlık, gelişmişlik,teknoloji,bilim,filan feşmekan... Bunlar ne işe yarıyor? İnsanı daha uzun,daha rahat,daha refah içinde yaşatmak,bu vahşet devam ettikçe sahi ne işe yarıyor? İnsan mutsuzsa,huzursuzsa,güvensizse,korkuyorsa,her şeyi varken bile yine de ruhu açsa,doyumsuzsa,önüne peynir ekmek koysan ne,kuş sütü eksik sofralara oturtsan ne ? Gideceği yere bisikletle gitse ne,özel helikopterle gitse ne ? İnsanlık sevgi diliyle tanışmadan,onu ruhunda hissetmeden,gönlündeki yaralar kapanmadan,hesaplar görülmeden,en çok ihtiyacı olan sevgiyi,saygıyı,şefkati,ilgiyi,değeri,özeni uzun uzun içine çekmeden bu savaşlar durmaz,kavgalar bitmez,kinler tükenmez,hırslar azalmaz ve yaşadığı güzel gibi görünen günler bile içine sinmez...