Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mustafa Sağlam

Mustafa Sağlam
@Kitaptrollu
Dünyanın o denli korkulacak bir yer olmadığını düşünmeye başlamıştım.
Sayfa 77 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Toplumun anlaşılmazlığı bireyin anlaşılmazlığıdır. Toplum bir okyanus değildir; bireyler okyanustur.
Sayfa 77 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Toplum nedir ki? İnsanların çoğulu mu? Bu toplum denilen şey somut olarak nerededir? Yine de her nasılsa, şiddetli, sert, korkutucu bir kavram olduğunu düşünerek yaşamıştım hep.
Sayfa 73 - Sel YayıncılıkKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bazen mutluluk da insanları yaralayabilir.
Sayfa 49 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Zayıf insanlar mutluluktan bile korkar.
Sayfa 49 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Yine, suçluluk bilinci derler insanların dünyasında. Ömrüm boyunca o bilincin cenderesinde olmakla birlikte, bir yastıkta kocayacak bir eş gibi, onunla birlikte yapayalnız zaman geçirmek, düsturumdu belki de.
Sayfa 40 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Dışlanmışlar, diye tabir edilir. İnsanların dünyasında, zavallı, yenik, ahlaksız olanları ifade eden bir sözcük galiba. Ben doğuştan dışlanmış olduğumu hisseder, şu dışlanmış bir insan diye parmakla gösterilen biriyle karşılaştığımda, içimde mutlaka bir rahatlama duygusu uyanırdı. Alelade değil, büyüleyici bir rahatlamaydı bu.
Sayfa 40 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Ufak ufak otoportrelerimi yapmaya başladım. Kendimi bile ürpertecek kadar korkunç bir resim çıktı ortaya. İşte bu, yüreğimin derinliklerinde saklamayı sürdürdüğüm özümdü.
Sayfa 33 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Doğduğumdan bu yana ilk kez başka bir memlekete gitmiştim ama o yeni yerde kendimi daha rahat hissediyordum. Bunu, şaklabanlığın o sıralarda iyice benliğimin bir parçası haline geldiği, insanları kandırırken eskiden olduğu kadar sıkıntı çekmediğim şeklinde açıklayabilirim.
Sayfa 24 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Birbirini kandırarak parlak ışıltılar yayıp neşelenen ya da yaşayabilme konusunda kendine güvenen insanları anlayamıyorum. Bana bunun özünü öğretmediler. Eğer bunu anlayabilseydim, insanlara karşı bu ölçüde korku duymama, var gücümle hizmet etmeme gerek kalmazdı. Onların yaşantılarına zıt düşüp, gece cehennemlerimde bu ıstırapları çekmezdim.
Sayfa 22 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Normalde o gerçek doğalarını gizliyorlardı belki ama bir şeyler vesile oluyordu. Sözgelimi, kırda miskin miskin yatan bir ineğin, aniden kuyruğunu kamçı gibi sallayarak karnına konan at sineğini öldürmesi gibi; aniden o insanların gerçek yüzlerini, kızgınlıklarıyla birlikte açığa vuruşlarını görünce, saç diplerime kadar bir ürperti hisseder, bu gerçek doğanın insanın yaşamını sürdürmesi için gerekli bir yetenek olduğunu düşününce de tamamen ümitsizliğe kapılırdım.
Sayfa 15 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Dış dünyaya durmaksızın gülümseyen yüzümü gösterirken, iç dünyam ölüydü.
Sayfa 14 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Aynı anda gerçekleşen onlarca, yüzlerce eylem ve küçük olay; bunların her biri kimi duruş biçimlerini, hareketleri, belli enerji harcamalarını içeriyor.
Sel YayıncılıkKitabı okudu
Benim aşağıdaki sayfalarda yapmak istediğim şey ise bu çalışmalarda yer almayan, o arkada kalmış gibi görünenleri betimlemek; genelde dikkatimizi çekmeyen, kendini fark ettirmeyen, önemsiz nitelenenleri listelemek; zaman, insanlar, arabalar ve bulutlar dışında hiçbir şeyin hareket etmediği anlarda yaşananları anlatmak.
Sel YayıncılıkKitabı okudu
Balkon bize hem evdir hem dışarı. Dışarı azaldıkça balkonlar kaldı geriye.
Can YayınlarıKitabı okudu
1.317 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.