FK

Mademki herkesin ayrı bir hakikati vardı. Ve herkes zemin ve zamana göre onu yavaş yavaş yeniden yaratıyordu; ne diye ben kendimi yoracaktım?
Sayfa 99
Reklam
- Mümtaz, bir günde ömrünü kaç defa yaşarsın? - Vallahi bilmem ama, bazen beş on defa.
Sayfa 256
-Zaman geriye dönmez. Fakat insan yine de bilinen şeyden istenen şeye doğru hayal kuruyor. - Asıl garibi bu kadar tecrübeye rağmen yaşanan hayata müdahale edememekliğimizdir...
Sayfa 258

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Insanoğlu, zamanın bu mahpusu, onun dışına fırlamağa çalışan bir biçare idi. Onun içinde kaybolacağı geniş ve biteviye akan nehrinde her şeyle beraber akacağı yerde, onu dışından seyre çalışıyordu.
Sayfa 73
Oysa insan hayatı tek ömre sığmaz.
Sayfa 424
Reklam
Içim dışım fânilik jelatiniyle kaplanmıştı. Sanki ölmüştüm de, geçiçi olarak kendimin yerine bakıyordum. Rahmetlinin dublörüydüm.
Sayfa 212
Bazı ihtimaller, ihtimal olarak kalmaya mahkûmdur.
Sayfa 112
Insan, kendi samimiyetinin altını çizmeye kalkıştı mı, ister istemez üstünü de çiziyor. Samimiyet, mahremiyetle mukayyet olsa gerek.
Sayfa 42
Gerçekliğin deneyimsel bir versiyonuna mı inanıyoruz yoksa nesnel versiyonuna mı?
Sayfa 275
Hikaye
Hikâye anlatıcılığı, doğası gereği sosyal bir girişimdir; zihinsel bir ortaklığı paylaşan, gerçekliği askıya alma ve sanal bir uzay-zamana dalma konusunda hemfikir olan bir insan grubunun varlığını zorunlu kılar.
Sayfa 79
Reklam
Insan vücudu fiziksel zorlanma ya da açlık nedeniyle stres altındayken kan akışının önceliği kaslar değil, beyindir. Demek ki evrim sürecimizin bir noktasında hızlı düşünme, hızlı hareket etmekten daha önemli hale geldi.
Sayfa 30
Ama sen yeteneğin ne olduğunu bilir misin? Gözüpeklik, özgür bir kafa, geniş görüşlülük demektir yetenek. Bir ağaç dikiyor ve bin yıl sonra neler olacağını görüyor şimdiden, insanlığın mutluluğunu görür gibi oluyor. Böyle insanlar azdır, onları sevmek gerekir.
Yelena
43 öğeden 31 ile 43 arasındakiler gösteriliyor.