Herkes kendi yalnızlığında yitik Erir bir suskunluğun tüneklerinde Hangi el aralar hangi yüz girer İçimiz sevgilere kapalı nicedir Dışımız eğreti yalan giysiler.
Gelecek güzel günlere bir inanabilseydik, ne iyi olacaktı. O zaman saatin sarkacı gibi, inanmak ile belirsizlik arasında gidip gelen gönlümüz yorulmayacaktı.