Kalbimi çalmalarını nasıl engelleyeceğimi sorduğumda, "Tıpkı atalarımın yaptığı gibi," dedi. "Onlara bir şeyler vermen için ısrar edeceklerdir. O yüzden onlara hayalet kalbini ver ve gerçeğini daima kendine sakla."
" Hayalet kalbini vermek " bir kabuğu cesaretle yaşamaya gönüllü olmak gibi... Acısız, sızısız ama mutlu :) Okuduğum zamanlar, en etkilendiğim satırlardandı. Japon çizgi filmlerindeki gibi gözlerim büyümüştü :) .. Konuşma, Nora ile büyükannesi arasında mı geçiyordu canım? Öyle hatırlıyorum :) Büyüdükleri zamanlara dair..
Aynen canım ikisi arasında geçiyordu...Bizi buna iten kalplerimizi donduran hep aynı türden insanların karşımıza çıkması gibiydi...Mutlu gibi görünüp hisettirmemek...Maalesef...
Sevgili Dost,
Herkesin seviyormuş gibi yaptığı, ancak sevginin ne olduğunu pek az kimsenin bildiği bir zamanda yaşıyoruz. Belki de bütün zamanlar böyleydi. İmam Şafiî ye,
"O kadar insanla dost kurdum ki
Ellerim dolu sanıyordum
Başıma bir bela geldiğinde
Kimseye acımayan zamandan şiddetliydi
Dostlarımın ihaneti," dedirten hangi duygularsa ondan yüzyıllar önce yaşayan Hesiedos'a,
"Sevme beni sözlerle, şuurlu ol
Hem de duy içinden
Seversen beni eğer, samimi olmalı duygun
Ya sev ta içten
Ya tamamen bırak, " dedirten de aynı duygulardı.