Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İ.

Hayat her iki cins için de -onların kaldırımda itiş kakış birbirlerinin yanından geçişlerini seyrettim- zahmetliydi, zordu ve bitmez tükenmez bir mücadele gerektiriyordu.
Reklam
Yeryüzünde belki de üzerinde en fazla tartışılan canlı olduğunuzun farkında mısınız?
Kitaplar yeni tanıdıklarına karşı çok ketum olurlar. Bir kere de onlarla laubali oldunuz mu size sahip oldukları her şeyi verirler ve onlar bizim isteyebileceğimiz her şeye fazlasıyla sahiptirler.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Odamda beni kitaplarım bekler. Bu yegane tesellidir.
Vicdan azabı dedikleri şey, ancak bir hafta sürer. Ondan sonra en aşağılık katil bile yaptığı iş için yeterli mazeretler tedarik etmiştir.
Reklam
"Bir fatih yüzüyle bir korsan yüzü arasında," diyordu eskiler, "ne fark vardır?" Biri kartala, öbürü akbabaya benzer. Serinkanlılık ya da tedirginlik.
"Hangi şey bana onu anımsatmıyor ki? Şu zemine baksam, taşların üzerinde onun yüzünü görüyorum. Her bulutta, her ağaçta o var... Geceleri havayı o dolduruyor, gündüzleri baktığım her yerde onun düşünü görüyor gibi oluyorum. Sanki her tarafımı onun hayali çevirmiş. Rastgele erkek-kadın yüzleri, dahası kendi yüzüm bile bana onunkine benziyormuş gibi geliyor. Bütün dünya onun da bir zamanlar yaşadığını, benim onu yitirdiğimi gösteren korkunç anılarla doldu."
"Beni bir kez daha öp, gözlerini görmeme olanak verme. Bana yaptıklarının hepsini bağışlıyorum. Katilimi seviyorum ben..."
"Merhamet nedir bilmem ben. Solucanlar ne kadar kıvranırsa onları ezip parçalamayı o kadar isterim. Manevi bir zevk bu, verdiğim acı çoğaldıkça ben de dişlerimi daha büyük bir güçle gıcırdatırım."
"Hadi yavrum, git dua et de Tanrı seni affetsin. Sanırım annenle ben seni dünyaya getirdiğimize pişman olacağız."
Reklam
Bir kız çocuğu büyümez, kaç yaşına gelirse gelsin asla büyümüş gibi hissetmez kendini. Son nefesini içi arzularla, heyecanlarla dolu bir kız olarak verir.
Uçakların icadı Zweig’ın neslini çok heyecanlandırmış, dünyada savaşların sonunun geldiğine inandırmıştı. Uçaklar havadan uçtuğuna göre sınır falan tanımazdı ki. Dolayısıyla sınırlar yok olacak, barış gelecekti. Ama o nesil birkaç yıl sonra uçakların gökten bomba yağdırarak Avrupa’yı yıktığını görmenin şokunu yaşamıştı. Entelektüel iyimserliğe karşı, politik gerçek.
Anadolu’nun kadim geleneklerine göre her acının ilacı yemekti. Ne kadar üzüntülü bir olay yaşarsan yaşa, yemek tedavi ediciydi.
Türkiye başkaları tarafından arzu edilmeyen insanlar için vatan hizmeti göremez
“Her iktidar adam öldürür mü?” “Evet! İktidar zulüm demektir. Hele denetlenemeyen iktidar.” “Peki, iyi insanlar iktidara gelirse?” “Öyle şey olmaz!” “Neden?” Acı bir gülümsemeyle açıkladı: “İyi insanlar iktidara gelemez, gelse bile iktidar onu bozar, zalim yapar.”
40 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.