Affetmek, bizi zarara uğratan birini bağışlamak, onunla artık iyi olmaya çalışmak değildir... Affetmek; zarara uğradığımız bir bireyin duygularımız üzerinde bıraktığı olumsuz hislerden kurtulmaktır...
Bir keşiş, yedi yüzyıldır mağarasında konaklayan bir bilgeyle karşılaşmış dağda. "Güzel insan" demiş ona, "neden şuraya bir ev yapıp da rahat etmiyorsun?" "Hayat çok kısa" diye cevap vermiş bilge, "yerleşmeye değmez."
Hüzün bütün kadim geleneklerde bize kendi sonluluğumuzu, ölümlülüğümüzü hatırlattığı için değerlidir. Bu dünyanın gelip geçici bir yer olduğu fikri, dünyayı bir türlü yurt edinemeyen ruhlarda hüzne yol açar. Gurbette, sürgünde olan ruhların hüznüdür bu.
"Riske girmezsen bir dahaki sefere hedefi tutturabilmek için nasıl değişiklikler yapman gerektiğini asla bilemezsin. Attığın her ok, yüreğinde bir iz, bir hatıra bırakacak ve bu hatıraların bileşimi sayesinde her atışın bir öncekinden başarılı olacaktır."
"Insanlar başkalarını yargılarken bunu hep kendi sınırlamaları üzerinden yaparlar, üstelik üçüncü kişilerin görüşleri sıklıkla önyargılar ve korkularla doludur."