Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aydanur

172 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
"Makineleşmiş İnsan"
İnsanın aynası kitaplardır. Bu sözü yeni bitirmiş olduğum bu kitapla özdeşleştiriyorum sadece bir değişiklik yaparak insanın aynası insandır. Öncelikle kitabın konusundan bahsedecek olursam bir distopya düşünün veya düşünmeyin gerçek hayattada kitapta geçenleri yaşamıyor değiliz. Tecavüz, taciz, hırsızlık, cinayet Aklınıza gelebilecek
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200992,1bin okunma
Reklam
90 syf.
9/10 puan verdi
·
23 saatte okudu
Bir İdam Mahkumunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü orijinal ismi ile Le Dernier Jour d'un Condamnè Fransız asıllı yazar Victor Hugo'nun 1829 yılında henüz 26 yaşındayken kaleme aldığı bir eserdir. Kitap ilk basıldığında Victor Hugo 'nun ismiyle basılmıyor.Hugo bu eserini toplumu ve hukuk düzenini eleştirmek üzere kaleme almıştır. Fransanın ünlü meydanı
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023120,7bin okunma
438 syf.
8/10 puan verdi
·
11 günde okudu
İnce Memed
Yaşar Kemal'in 32 yıllık bir zaman diliminde yazdığı ve dört ciltten oluşan roman serisinin ilki. Cumhuriyet döneminin ilk yıllarına rastlayan bir isyan öyküsünü konu alır. Çukurova köylüsünün ağalık düzeni karşısındaki mücadelesini anlatır. Benim için yazarın şu sözleri bu kitaba olan saygımı arttırmıştır. "1953'te muazzam bir kış olmuştu, hatırlarsınız Boğazı buzlar kaplamıştı, odunum olmadığı için birkaç ceketi üst üste giyip eldivenlerle yazdım İnce  Memed'i..." İşte bu sözlerin ben de tesiri farklı oldu. Yaşar Kemal o kadar güzel gerçek bir karakter oluşturmuş ki onun gerçekten var olduğunu düşünüyorum. :-) İnce Memed gerçekliğine inandığım yetim küçük çocuk yaşlı annesiyle birlikte yaşamakta. Köyün ağası olan Abdi Ağa'nın işlerini gören tarlada bağda bahçede çalışan Ağa'nın baskılarına maruz kalan yiğit delikanlı. Ama bir gün bu yaşantıya, baskılara karşı gelir ve köyden kaçıp Süleyman adlı birinin yanına sığınır. Bu durum tamamıyla Abdi Ağa'ya isyandır. Bir gün Memed'in annesi oğlu dönmeyince Abdi Ağa'nın yanına gider birlikte günlerce dağ bağır Memed'i ararlar ama bulamazlar. Memed ise köye dönmemekte kesin kararlıdır. İçerikten bu kadar bahsetmem yeterli diye düşünüyorum henüz okumamış olan okuyuculara Spoiler'i vermek istemiyorum. Kitap'ın dili oldukça sade ve akıcı bir dille yazılmış müsait bir zamanınızda okursanız eğer iki gün gibi kısa bir sürede bitirirsiniz benim gibi uzatmadan biter. Kitab'ı her yaştan okuyucuların rahatça ve sıkılmadan okuyacaklarını düşünüyorum. Keyifli okumalar.
İnce Memed 1
İnce Memed 1Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202357,9bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
174 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
MASALLA GERÇEĞİ BİRLEŞTİREN BİR ESER
Beyaz Gemi Cengiz Aytmatov'un dede torun ilişkisini anlattığı duygulu bir eser. Duygusal açıdan fazlasıyla yoğun hissiyatlara kapılacağınız dede torun arasındaki o tatlı bağı hissedecek ve içinizi saracak çok farklı duygularla iç içe olacaksınız. Roman annesi ve babası ayrılınca dedesi tarafından büyütülen bir çocuğun yaşamını konu almaktadır
Beyaz Gemi
Beyaz GemiCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 199970,5bin okunma
303 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Veba
Cümlelerime klasik kitap hakkındaki bilinen sözcüklerle başlamak istiyorum. Veba Albert Camusun  en çok okunan yapıtları arasında ilk sıralarda yer alır. Benim yabancıdan sonra okuduğum yazarın ikinci kitabı oldu. Yazar bu romanını yazdığında Fransızlar Cezayir'i işgal etmişler hümanist ve nihilist görüşlere sahip olan Camus bir anlamda bu romanını işgale bir tepki olarak yazmıştır. Veba'yı  okurken Bizim de son zamanlarda yaşadığımız virüs salgını sebebiyle daha yoğun hissettiğim duygular ve düşünceler oldu. (belki de kitabı okumak için en doğru zamanı seçmiş olabilirim) Kitabın konusundan bahsedecek olursam bir şehirde her gün sayıları katlanarak artan ve zamanla kentin (oron şehrinin) her yerine yayılan ölmüş ve ölmek üzere olan farelerin istilasıyla salgın hastalığın ortaya çıkmasını anlatıyor. Kentte herkes birdenbire ortaya çıkan bu fare ölülerini konuşmaya başlar ve bu durum panik yaşatır. Gazeteler,haberler şehrin gündemi bir anda ölü fareler olur. İlerleyen günlerde fareler insanların gözleri önlerinde toplu toplu ölmeye başlamıştır. Bu durumda insanları büyük endişeye kapılmasına ve yetkilileri suçlamasına sebep olur. İncelemelerim de kitaptan çok fazla Spoiler vermeyi sevmediğim için pek fazla detaya girmek istemiyorum. Kitabın dilini oldukça akıcı ve sürükleyici buldum sanki olayın içindeymişim etkisi bırakan betimlemelere sahip olması ayrıca hayran bıraktırıyor. Şu dönemde okunması en uygun olacak kitap olduğunu düşünüyorum ve öneriyorum geç kalmadan okuyun keyifli okumalar.:-)
Veba
VebaAlbert Camus · Can Yayınları · 202020,1bin okunma
Reklam
656 syf.
10/10 puan verdi
·
19 günde okudu
Şahsi fikrimce bazı kitaplar vardır herkese önerilmez belli bir yaşta belli bir düzeyde olmalı önermek için işte bu  eserde öyle bir yapıda. Belki yanlış bir düşüncedir ama benim her kitap okuyana önermeyeceğim muhteşem bir eser. Victor  Hugo'nun bu romanı, çoğumuz tarafından, Notre - Dame'ın Kamburu olarak bilinir; oysa, bu, romanın gerçek adı değildir. Romanın asıl adı, Paris'te Ortaçağdan kalma bir kilisenin adı olan Notre - Dame de Paris'dir. Asıl isminin Türk okuyucularda etkili olmayacağını düşünen çevirmenler Türkçeye çevirirken Notre Dame'ın Kamburu olarak adlandırmışlardır. Romanın asıl konusu, romandaki Kambur Quasimodo ve çingene kızı Esmeralda'nın aşk öyküsü olarak bilinse de aslında bu aşk öyküsünün yanı sıra Victor Hugo dönemin Paris'ini, siyasi, ekonomik, toplumsal vs. sorunlarını yoğun bir betimlemeyle aklımıza kazımıştır. Bu sebeple bir aşk kitabı demek haksızlık olur diye düşünüyorum. Ayrıca yazar Mimari konularda fazlasıyla ayrıntılara dikkat etmesi insanı gerçekten hayran bırakıyor. Tabii Olay örgüsüne girmeden böylesi tasvirlerle karşılaşmak bazı (benim gibi) okuyucuları hafiften sıkabilir. Benim düşüncelerime gelecek olursam İlk kez bir kitabı bu kadar uzun sürede okudum sindire sindire okumak istedim okurken sıkıldığım, yorulduğum, gereksiz bulduğum taraflar oldu bunlarda her kitapta olabilecek şeyler, ayrıca yoğun tasvirleri de yormadı değil ama kitabın sonuna gelmek istemedim belki de sonunu bildiğimdendi. Kısacası beni en çok etkileyen Quasimodo'nun muhteşem aşkını mutlaka bir gün okumalısınız. Keyifli okumalar.
Notre Dame'ın Kamburu
Notre Dame'ın KamburuVictor Hugo · Can Yayınları · 201932,8bin okunma
408 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Uğultulu Tepeler
Emily Bronte 1848'de, 30 yaşında, hayatını kaybeder. İlk ve tek kitabı Uğultulu Tepeler'i 1847'de takma bir isimle yayımlamıştır. Ölümünün ardından kardeşi Charlotte Bronte romanı tekrar düzenleyerek Emily'nin gerçek ismiyle tekrar yayımlar. Uğultulu Tepeler'de gelişen olaylar, Yeni bir kiracı (Bay Lockwood) hikâyenin geçtiği evlerden birine hava kötü olunca sığınıyor ve köşede duran sessiz kız (sonradan öğreniyoruz ki kendisi Catherine) hakkında sorular soruyor evdeki hizmetçiye. Hizmetçi (Nelly) de olayları en başından anlatmaya başlıyor ve hikâyeye girmiş oluyoruz. Küçükken aileye evlatlık olarak alınan Heathcliff ile, ailenin küçük kızı Catherine arasındaki arkadaşlığın zamanla aşka dönüşmesini ve sonra Heathcliff'in hırsını, kötülüğünü, nefretini ve bolca hastalıklı düşüncelerini daha sonra hayata gelecek mirasçıların başına getireceklerini film izler gibi okuyorsunuz. Kitapta, Catherine’in ve Heathcliff'in ne olursa olsun birbirlerine olan aşkı beni çok etkiledi. Aslında, her iki kişinin de birbirlerine olan aşkı büyüleyici, ama bu büyüleyici aşk, yine istenilen sona ulaşmıyor. Her zaman olan zengin fakir çatışması, ırkçılık bu kitapta da fazlasıyla büyük rol oynuyor. Uğultulu Tepeler hayatın bir nevi gerçeklerini anlatan, kesinlikle okunması gereken ve benim için her zaman özel kalacak bir kitap. Keyifli okumalar.
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë · Can Yayınları · 202142,2bin okunma
80 syf.
7/10 puan verdi
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Eserin isminden de anlaşılacağı üzere kadının ismi geçmiyor. Tek taraflı bir aşkın nasıl yaşanacağına, nasıl izler bırakacağına, belki de gerçek aşkın ne olduğuna dair bir eser Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu. Henüz on üç yaşındayken karşı dairelerine taşınacak olan bir adama, daha taşınmadan bağlanmaya başlayan bir çocuk var mektubun başında. Her okur belki farklı bir tabir kullanabilir ama benim düşüncem bu yönde oldu ilk başta çocukça bir heves olarak gördüğüm daha sonra yıllarca sürecek platonik aşk. İçeriğinden fazla bahsetmek istemiyorum sadece Zweig'in şu ana kadar okuduğum eserleri içerisinden en çok etkilendiğim ve en çok düşündüğüm kitabı bu oldu. Stefan Zweig bir kez daha, insan psikolojisinde eşine pek rastlanmayan bir yolculuğa davet ediyor insanı. Okuyun okutturun.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Anonim Yayıncılık · 2020225,1bin okunma
248 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Okuduğum İlk George Orwell kitabı ve muazzam güzeldi. . Kendine özgü bir mizah anlayışı var ve bu kadar hüznün içinde gülümsetiyor insanı. Yazarın Paris'te ve Londra'da geçirdiği parasız günlerinden esinlenilerek yazılmış bir kitap . Özellikle Paris'te otelde, mutfakta çalışırken yaşadığı yoksulluk restoran'nın durumu insanı düşündürüyor. Çalışanların nasıl zorluklar çektiklerini de en ince ayrıntısına kadar anlatmış. Kitabı okuduktan sonra yoksulluk tanımını bir daha gözden geçirdim ve bir çoğumuzun görmezden geldiği hayatların ne kadar kötü olduğunun bir kez daha farkında oldum. Umarım kitabı gözlerini insanların dramına kapatanlar okurlar ve biraz da olsa gerçek hayatın farkına varırlar.
Paris ve Londra'da Beş Parasız
Paris ve Londra'da Beş ParasızGeorge Orwell · Venedik Yayınları · 20206,4bin okunma
304 syf.
10/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Son Kız
Savaşın kirli yüzünü hem de olayları dibine kadar yaşayan genç bir kız tarafından yazılan bir kitaptan okumak inanılmaz sarsıtıcıydı. Dini inançları yüzünden yüzyıllar boyunca her türlü zulüm ve ayrımların hedefi olan, soykırıma maruz kalan Ezidi genç bir kadının mahvolmuş hayatının gerçek hikayesi. İŞİD 2014 yılında Irak'a bağlı Ezidi köyü Koço'ya saldırırlar, Nadia o zamanlar 21 yaşında genç bir öğrencidir. Saldırılarda altı ağabeyi ve annesi öldürülüp topluca kazılan çukurlara atılırlar. Nadia ve Nadia gibi birçok Ezidi genç kadınlar ise İŞİD pazarlarında satılmak üzere alıkonurlar. İslam dinini kendi tarikatlarına göre yorumlayan İŞİD Ezidi'lerin her türlü işkenceyi, soykırımı, tecavüzü dinin gereği gibi nitelendirip kendilerinde hak sayıp zorla insanlık onurunu alaşağı eden ne varsa (din değiştirme, tecavüz, psikolojik şiddet, dayak, hakaret ) yaparlar. Ta ki Nadia'nin kaçmayı başarıp Sünnî bir aile'den yardım alarak canını kurtarana kadar.. Nadia Murad yaşadıklarını tüm soğuk kanlılığıyla okura ulaştırıyor. Kitap daha önce kendisi de "Huzursuzluk" adlı romanında Ezidi'lerden bahseden Zülfü Livaneli'nin sunuş yazısıyla başlıyor. Son olarak genç bir kızın sağ kalma mücadelesini dilerim ki herkes okusun. Ve dilerim 'ki Nadia bu iğrenç işkenceleri yaşayan SON KIZ olsun.
Son Kız: Esaretimin Hikayesi ve IŞİD'le Mücadelem
Son Kız: Esaretimin Hikayesi ve IŞİD'le MücadelemNadia Murad · Epsilon Yayınevi · 2019679 okunma
Reklam
304 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Momo
Alman Gençlik Ödülüne layık görülmüş, kırktan fazla dile çevrilmiş tüm dünya'da büyük beğeni kazanan zaman algısı üzerine yazılmış masalımsı roman. Romanın başkarakteri Momo. Momo büyük bir kentin tiyatro harabelerinde yaşayan kimsesiz küçük bir kız çocuğu. Nereden nasıl geldiği bilinmiyor çevre halkı onu sahiplenmek ister ancak kimse bu sorumluluğu Tek başına almaya cesaret edemez. Böylece harabe düzenlenerek herkesin bu kız çocuğundan sorumlu olması sağlanır. Momo geldikten sonra harabe çocuklarla dolar onları dinler onlarla çeşitli oyunlar oynar. En yakın arkadaşları ise Beppo ve Gigi'dir. Yaşı ilerlemiş olan Beppo, sabahtan akşama kadar kaldırımları süpüren bir temizlik görevlisidir. Gigi ise turist rehberidir, genelliklei turistlere hikayeler uydurup anlatılır . Herkes mutlu mesut sevdikleri ile zaman geçirirken bir anda ortaya Duman adamlar çıkar. Zaman tasarrufu adıyla insanların zamanından çalarlar. Duman adamların amacı insanları yok ederek dünyada hüküm sürmektir, onları durdurabilecek kişi ise Momo dur. Momo elinde çiçeği olacakları yarım saat önceden bilen Kassioperia adlı kaplumbağası ve zaman bekçisi olan Horo Ustası'nın yardımıyle duman adamların karşısında durur. İçerikten bu kadar bahsetmem yeterli diye düşünüyorum. Öncelikle kurgusu, akıcılığı çok güzel.Bu tarz kitapları seviyorsanız eğer hiç sıkılmayacağınız bir kaç günde bitirebileceğiniz bir roman. Aslında çocuk kitabı olarak bilinse de yetişkinler için de verdiği mesajlarla konusuyla çok anlam yüklü bir kitap olduğunu düşünüyorum, her yaşa herkese tavsiye edilebilecek okunması gereken farklı bir kitap. Mutlu okumalar
Momo
MomoMichael Ende · Pegasus Yayınları · 201766bin okunma
392 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Mutluluk
İçimizden bir kitap.Hikayesi tam da bizi anlatıyor.Ülkenin uğraştığı terör,tecavüz ve gelir eşitsizliğini yazar çok güzel ortaya koymuş.Kitap daha ilk cümleden sizi içine alıyor.Yazar öyle akıcı bir dil kullanmış ki kitap sayfaları kayıp gidiyor.Betimlemeler sıkmıyor.Olay örgüsü bir biri içerisinde uyumlu ve bağlantılı.Karakterler oldukça orijinal ve konuyu tamamlayan hakkını veren tipler. Kitap 3 farkli kişiden bahsediyordu 'Şeyh'amcası tarafından tecavüze uğramış 17 yaşındaki Meryem, amcasının oğlu Cemal askerlik görevini yapmaktadır köyüne döndüğünde kendisini nelerin beklediğini bilmeden. İrfan kurudal İzmirli fakir bir ailenin oğlu iyi bir üniversitede bursla okumuş bir profesördür. İstanbulda yaşamakta ve Aysel adında bir kadınla evlidir.Hayatları son derece gösterişli ve aynı zamanda profesör için çok sıkıcı,o gösterişli, zengin hayatta hiçte mutlu deildir. Kendini aşmaya karar verir.Sonunda üç kişinin ege kıyılarında kesişen hayatları. Meryem in ölümden kurtulması, cemalin her şeyi öğrenmesi ve bu güzel şeylerin profesörün sebep olması gibi çeşitli konularin olmasi kitabın akışını güzelleştirmisti. Tavsiye edeceğim kitaplar arasında yer alan bir Zülfü Livaneli yapıtı..Küçük bir not;Dini vecibelerin arkasına saklanarak kendilerini kutsanmış olarak gösteren insanlarında her türlü pisliği yaptıktıklarını kanıtlar nitelikte bir kitap. (Genelleme olmaksızın) Okuyun okutun
Mutluluk
MutlulukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202036,2bin okunma
144 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Fatih Harbiye
Başlarda basit bir hikâye gibi gelen ama gittikçe daha da derinleşen cümleler. Dili güncel olmasa da konusu ve işlenişi güncelliğini yitirmemiş bir kitap Fatih-Hatbiye. Kitabın konusuna gelirsek; Fatih-Harbiye bir genç kızın doğu ve batı kültürü arasındaki sıkışmışlığını, gel-gitlerini çok güzel işlemiş bir roman. - Batı ve doğu arasında bocalayan insanlar. İkiye bölünmüş bir şehir, İstanbul. Bir tarafta batılı gibi yaşayan insanlar, bir tarafta geleneklerine bağlı, doğu kültürünü benimsemiş insanlar. - Neriman, batılılar gibi yaşamak isteyen bir kız, Şinasi; yani müstakbel erkek arkadaşı, işe doğu kültürünü benimsiyor. Bir de Macit var ki tam bir batılı örneği, Neriman'ın kalbini çalıyor. Neriman bu iki dünya arasında gidip geliyor. Bir nevi bocalıyor. İçerdiği Arapça, Farsça kelimelere karşın dili kolay anlaşılır ve akıcı. - Ben keyifle okudum, eminim siz de okurken keyif alacaksınız. . Okuyunuz, okutunuz;
Fatih Harbiye
Fatih HarbiyePeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202047,7bin okunma
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
MUCİZE :-)
Yazar Palacio bir gün dondurma dükkanının önünde gördüğü bir çocuk, ona yıllardır yazmayı hayal ettiği bu kitabı yazmasına vesile oluyor. Mucize kitabının ana karakteri bir yüz anormalisi ile doğmuş beşinci sınıf öğrencisi 10 yaşındaki August.Yüz şekli bozukluğu haricinde başka hiçbir problemi yok.Son derece zeki,espirili.Annesi,babası,ablası ve köpeği Papatya ile çok mutlu bir aile ortamı var.Çılgın bir Star Wars hayranı, ve çoğu çocuk gibi dondurmayı seviyor. Hikayenin bir bölümü kendi ağzından,diğer kısımları arkadaşları tarafından anlatılıyor. August yüzünde büyük anomalilerle doğmuş yüreği tertemiz bir çocuk,Yıllarca etrafındaki çoğu kişilerin tepkilerine maruz kalmış,bu sorunundan dolayı okula uzun bir zaman gidememiş,evde annesi tarafından eğitim verilmiş,Fakat sonrasında okula gitmesi zorunlu hale geldiğinde bu durum hayatını ciddi derecede etkilemeye başlıyor. Okuldaki arkadaslarinin acimasizligi,sosyallesmekte yasadigi sıkıntılar, bir yandan yaşadığı sağlık problemleri August'u ciddi şekilde yaralıyor.Sonrası mı... İşte sonrası tam bir Mucize... Bu kitabı herkes okumalı özellikle çocuklarınıza da mutlaka okutmalısınız çünkü ergenlik çağındaki bazı çocuklar çevresinde kendilerinden farklı bulduğu çocuklarla çok kolay bir şekilde alay edebiliyorlar. .Dili çok güzel,akıcı ve sade. Mucize'yi büyük bir keyifle sizlere tavsiye ediyorum... Kitaptan Alıntı.. "Herkes hayatında bir kez olsun ayakta alkışlanmalı çünkü hepimiz dünyayı dize getirdik." Okuyun ve Okutun..
Mucize
MucizeR. J. Palacio · Pegasus Yayınları · 201613,3bin okunma
214 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Yaban
Kurtuluş Savaşı’nda bir kolunu kaybetmiş olarak İstanbul’a dönen Yüzbaşı Celal, işgal altındaki şehrin manzarasına ve insanlarına tahammül edemez, burada boğulur gibi olur. Alabildiğine kötümser bir hava içinde biraz nefes alabilmek için Anadolu’ya sığınmaya karar verir.Gideceği yer olarak emir eri Mehmet Ali’nin köyünü seçer. Seçer ama, Ahmet Celal burada da büyük bir hayal kırıklığı ile karşılaşır. Köy baştan başa yoksulluk, kirlilik, gerilik ve cahillik içindedir.Köylü, Salih Ağa gibi zorbaların, Şeyh Yusuf gibi tamamen cahil şeyhlerin elinde, oynatılmaktadır fakat bunun farkında bile olmamaktadırlar.Köylü Çolak (sakat) subayın ısrarla kendilerine yönelme çabasını boşa çıkarırlar kendilerine bir türlü yaklaştırmak onunla yakınlaşmak istemezler . Kendisine çevrenin dilinde “yabancı” demek olan “yaban” adını takarlar. Kitap genel olarak akıcı bir kitaptı başlarda biraz ne olduğunu anlamasamda ilerledikçe bayağı sürükleyici olduğunu düşünüyorum.Bence kitap okurların ilk okuması gereken kitaplar arasında olmalı. İyi okumalar.
Yaban
YabanYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 202144,4bin okunma
280 syf.
6/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Eylül
Son zamanlardaki ruh halimdenmi yoksa kitabın gerçekten sıkıcı olmasındanmı kaynaklandı bilemiyorum ama okurken çok sıkıldığım bir kitap oldu. Öncelikle Servet-i Fünun döneminde yazılmış bu eser edebiyatımızın ilk psikolojik romandır. Kitabın ilerleyişi bana çok ağır geldi bunun sebebinide psikolojik roman oluşuna bağlıyorum. Roman 3 kişi arasında geçen yasak aşkı konu ediniyor, Süreyya (erkek karakter) Suad (kadın karakter) ve dostları Necib Bey. Genel olarak okuduğum kitaplarda benimseyip sevdiğim mutlaka bir kişi olurdu ama bu kitapta hiç kimseye ısınamadım, özellikle Necib Bey'e bunun sebebi ise tüm kadınları genel olarak algılayıp, "namussuz ve çamura bulaşmış" tabirini kullanmasından, bence bu tabiri kendisi hak ediyor,nede olsa dostunun karısını seviyor, kendine ailesine, bir kardeşine açar gibi samimiyetle açmış altın kalpli bir dostun karısını? (kitaptan alıntı) Süreyya ve karısına gelecek olursam aileleri ile birlikte yaşadıkları bağ evinden taşınmak isteyen mutlu bir çift. İstedikleri oluyor ve güzel bir yalıya taşınıyorlar. Bu çiftinde bence en büyük sorunu sürekli Necib Bey'i yanında istemeleri ve sürekli ısrarla yanlarında tutmaları (çok iç bayıltıcı bir durum). Kitap'tan sıkılma nedenlerinden biri ise leitmotivlerin olmasıydı. (sık sık aynı cümlelerin tekrarlanması) ( Süreyyanın sandalla vakit geçirmesi, Necib ve Suad'ın piyanonun başında müzik çalmaları) gibi. Ve Kitap'ın bitişi bence bitebilecek en mutlu sonla bitmiş diyebilirim. Herkesin okumak isteyeceği bir kitap olduğunuda düşünmüyorum. Okuyacaklara keyifli okumalar.
Eylül
EylülMehmet Rauf · Sis Yayıncılık · 201439,8bin okunma
Reklam
88 syf.
·
Puan vermedi
·
3 saatte okudu
Bir Köy Hekimi
Franz Kafka'nın on dört hikayeden oluşan durum hikayesi niteliğinde bir kitap.Durum hikayesi seven okuyucuların beğenip okuyacağı bir eser diye düşünüyorum. Ben Kitap'ı daha önce hiç araştırmadan ismine bakarak aldığımdan dolayı biraz pişmanlık duydum, daha farklı bir içerik bekliyordum. Ama yinede kitap basit ve eğlenceliydi bir gün gibi kısa bir sürede okuyup'ta bitirilebilecek bir eser diyebilirim. Keyifli okumalar.
Bir Köy Hekimi
Bir Köy HekimiFranz Kafka · Altıkırkbeş Basın Yayın · 20183,653 okunma
196 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Son Ada
İnsanların barış ve hoşgörü içinde yaşadığı ütopik bir adanın distopyaya(otoriter baskıcı sistem) dönüşümünü konu alan güzel bir eser. Zülfü Livaneli'nin en siyasi kitabım dediği 2009 yılı Orhan Kemal Roman Ödülünü kazanan roman. Romanda olay örgüsü ütopik bir adada geçiyor. Adayı yıllar önce zengin bir adamın almasından sonra sevdiği dostlarını adada ev yapmaya teşvik ediyor ve böylece kırk hanelik mütevazi ada yaşamları başlamış oluyor. Kitaptaki en ilginç olay ise kimsenin adının geçmemesi ve hane numaralarıyla çağırılmaları(1numara gibi). Adadaki huzurlu yaşam emekliye ayrılan darbeci devlet başkanının adaya yerleşmesiyle bozuluyor. Başkan ilk olarak adanın güzel kuşları martılardan kurtulma fikrini ortaya atıp adayı turizm cennetine çevirme fikriyle adalıları ikiye bölüyor(çoğunluk istemsizce kabul etsede) oy kararıyla martıları vahşice ortadan kaldırma fikri kabul ediliyor. (Daha fazla içerikten bahsetmeden sözlerime son vereyim.) Livaneli meselenin rahatça anlaşılması için dili olabildiğince açık ve sade tutmuş,samimi ve içten bir anlatımla gerçekleştirmiştir. Keyifli okumalar. Okuyun ve Okutun..
Son Ada
Son AdaZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201351,4bin okunma
222 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kuyucaklı Yusuf
Çok merak ettiğim bir romanı daha bitirdim..Kitap hakkındaki görüşlerime gelecek olursam şanına yakışan tüm övgüleri hak eden çok duygulu bir eser. Kitaptaki karakterlerden hayranlık duyduğum bir isim Kaymakam Selahattin Bey, annesiz babasız kalan Yusuf'a sahip çıkışı beni çok etkiledi. Kitabın başkarakterleri olan Yusuf ve Muazzez kardeş gibi büyümeleri ve sonra aradaki bağın kardeşlikten farklı olması beni biraz şaşırttı. Ve değinmeden geçemeyeceğim iki kötü karakter Şakir ve kızının hayatını mahveden "anne" Şahinde hanım gerçekten iğrendiğim iki karakter..Kitap hakkındaki tek pişmanlığım okumakta geç kalmış olmam. Umarım kitap severler benim gibi geç kalmadan okurlar.
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021174,5bin okunma
127 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
35 saatte okudu
Acımak
Reşat Nuri Güntekin'in okuduğum ikinci kitabı. Uzun bir zamandır elimde olmasına rağmen okumaya yeni fırsat bulduğum bu eseri geciktirmekte büyük hata ettiğimi anladım. Kitapta aslında insanların karakterlerinin nedenini bilmeden yargılamamız gerektiğini Reşat Nuri çok güzel anlatmış. Bir aile melek görünen şeytanlar (diyebilirim), karartılmış bir hayat. Zehra öğretmenin hayatı.. Babasının vefatından sonra sandığında bulduğu günlüğüyle gerçeklerin gün yüzüne çıkışına şahit olacağınız sürükleyici bir kitap. Kitapta sadece beni zorlayan birçok Osmanlıca kelimenin olmasıydı ama sayfa sonunda açıklamaların bulunması kitaptan kopmanıza olanak sağlamıyor. Fazla uzatmamak gerekirse, kitabı gecikmeden herkesin okumasını isterim.
Acımak
AcımakReşat Nuri Güntekin · İnkılap Kitabevi · 200239,4bin okunma
94 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
13 saatte okudu
Damda Deli Var..
Aziz Nesin bu öykülerinde hem güldürüp hemde düşündürmeyi başarılı bir şekilde okuyucularına aktarmış. Sade ve anlaşılır bir dille yazılan Damda Deli Var 29 öyküden oluşmaktadır. Benim şahşi fikrimce kitabında adı olan Damda Deli Var öyküsünü daha çok beğendim.Aynı zamanda Aziz Nesin bu öykülerinde memleketin trajikomik olaylarında mizahi bir anlatımla ele almıştır. Mizah türünde kitap okumak isteyenlere güzel bir seçenek olacaktır.Son olarak sözlerime kitaptan bir alıntıyla son vermek isterim. —Haydi gidiyoruz, gözlerini kapa! dedi. —Zaten kapalı dedim, açgözlüler, gözümüzü açmaya fırsat mı bırakıyorlar?
Damda Deli Var
Damda Deli VarAziz Nesin · Düşün Yayınevi · 19571,615 okunma