Derler ya, insan asla doymak bilmez diye, yüzünü verseniz ille de astarını ister diye. Bu sözler insanı kınama amacıyla söylenir, oysa insan soyunun en büyük yeteneklerinden biri, onu elindekiyle yetinen hayvanlardan üstün kılan bir yetenektir bu.
Seksenler, hatta doksanlar çoktan bitmiş; yerini hoyrat zamanlara terk etmiş. Kokulu silgiler üzgün, leblebi tozları küsmüş. Meraklı gözlerle soruyorum. Peki, şimdiki çocuklar büyüyünce neleri özler?
80'lerin çocukları. İçlerinde kırık bir vazo, yüzlerinde babalarının yediği tokat izi. Köşeyi dönen dönmüş, onlar iki eli kalem tutarken veresiye defterini dolduruyor ömrünün. Yazılar yaşananlar gibi kargacık burgacık.
İç motivasyonu sağlayan en önemli özellik gelişimdir. Bir kişi bir işi yapabildiğini ve dolayısıyla o işte geliştiğini hissedince, o işten keyif almaya başlar.
Aslında stres performansı düşürmez. Gereğinden fazla stres performansı düşürür stres ile performans arasında ters U ilişkisi vardır. Bir noktaya kadar stres iyi performans için gerekli ama bir noktadan sonra performansı engeller.
Aileden alınan eğitim, okuldan alınan eğitim, çocuk yaşta kendini gösteren sosyal beceriler ve daha bir sürü olgu; bireyi sadece sıradan bir ofis masasında bilgisayarın karşısında yaşlansın diye şekillendiriyor olamaz.
Dokuz yaşındaki bir çocuğun kendini babasına kanıtlamak zorunda olmasının onun çocukluğu üzerinde ne gibi etkiler bırakacağını anlamam için yıllar geçmesi gerekecekti.