biraz önce kayra‘nın sesini duydum fahişeyi kapı dışarı ediyordu. başlamıştır rüyalarını saymaya. onun da ölmesini engelleyenler, işte o rüyalar rüyalar. uyku hissederek yapabildiği son iş. elinde kalan son huzur rüyalarıysa yeryüzünde bir türlü arayıpta bulamadığı evi. ben ev aramadım hiçbir zaman. hiçbir yeri bir gün geri dönmek için terk etmedim. ama o, fikriyle kendini rahatlatırdı. yolculuğu ne kadar kötü geçerse geçsin dönebileceği ve hiçbir şey olmamış gibi kendisini bekleyen bir evin olması, hayatındaki bütün tehlikeli işleri yapabilmesini sağlıyordu.