Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Leyla Feyat

Leyla Feyat
@Leylafeyat
Bütün mümkünlerin kıyısında...
206 syf.
·
Puan vermedi
·
30 saatte okudu
Ben mi eksik kaldım, kitap mı bilemedim...
Kitaplıkta uzun zamandır beklediği için bir anda okumaya karar verdim. Açıkçası kitap bende biraz hayal kırıklığı yarattı. Sanki bütün güzel sözleri bir araya sıralamış gibi gördüm ben. Nazan Bekiroğlu havası aldım biraz. Sanırım bu kitap için yeterince romantik değilim. Tabi Tutunamayanlar' dan sonra başka kitapları beğenir miyim o da muamma. Okumak isteyenlere keyifli okumalar.
Posta Kutusundaki Mızıka
Posta Kutusundaki MızıkaA. Ali Ural · Şule Yayınları · 202019,9bin okunma
Reklam
338 syf.
·
Puan vermedi
·
38 günde okudu
Karşınızda 1936 yılında yayınlanmış olan "tarihi ekonomi teorisiyle ve ekonomi teorisini tarihle açıklamak" üzere yazılmış çok başarılı bir kitap var. Feodal dönem ile başlayıp 2. Dünya Savaşı' nın hemen öncesi döneme kadar ekonomiyi pek çok farklı yönden açıklanmıştır. Feodal dönem bahsedildiği gibi kötümüydü, kilise bu dönemde söylendiği gibi 'karanlık bir çağı' nasıl yönetti ve nasıl döneminin en büyük ekonomik gücünü oluşturdu, toprak beyliği önemini nasıl kaybetti? Tüm bu sorular ve çok daha fazlası gayet anlaşılır ve açık bir dille pek çok ekonomik teoriyi de içinde barındırarak bu kitapta başarılı bir şekilde anlatılmıştır.SSCB'nin kurulması ve Komünizm'in kapitalist dünya düzeni içerisinde nasıl yeni bir anlayış getirdiği o dönemde sıcağı sıcağına yaşayanlar olaylarda kitapta yer bulmuş. En son olarak da Faşizm ve Nazizmin nasıl kurulduğu ve savaş naraları attığından dem vuruyor.Bence herkesin kitaplığında bulunması gereken değerli bir kitap.
Feodal Toplumdan Yirminci Yüzyıla
Feodal Toplumdan Yirminci YüzyılaLeo Huberman · İletişim Yayınları · 2016675 okunma
423 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Dikkat spoiler
Bir Orhan Pamuk şaheseri. Kendi tabiriyle; "tuhaf, acayip, değişik" bir kitap. Etkilenmemek elde değil. Kitabın yazımı beş yıl sürmüş. Hatta kitabın sonunda yazarın kendi kaleminden romanın yazılış hikâyesi yer alıyor. Kitap bir gün işten döndüğünde çok sevdiği güzel eşi, aynı zamanda amca kızı Rüya' nın evi terk ettiğini söyleyen mektupla birlikte onu aramaya koyulan Galip'in hikayesini anlatıyor. Kitapta kendine has bir polisiye havası da var ama en başta söylendiği gibi tuhaf kitabın tuhaf polisiyesi. Galip koca İstanbul'da Rüya' yı ararken rehber olarakta kendine amca oğlu Celal' in ilginç köşe yazıları alıyor. Bu köşe yazılarında her türden konuya değiniliyor. Bir ara Mevlana üzerine yazılan yazılar bir anda kabadayılara, oradan Hurufilik'e kayıp sizi pek çok konuda düşünmeye zorluyor. İstanbul' u gezerken Galip her gittiği yerde bir sürü hikayeyle karşılaşıyor ve hüznüne hüzün katıyor. Yorgun bir karaktere dönüşüyor. Bu yüzden tanıdığım en hüzünlü karakterlerden biri diyebilirim.Karısı rüyanın polisiye kitaplara gömülürken başka hayatlara olan özlemini her an görmüş bir adam o. Bu arayış sonunda Celal ile bir oluşunu, hiç ummadığı olaylarla karşılaşmasını büyük bir hüzünle görüyoruz. Ben kitabın sonlarına doğru Galip' in içinde bulunduğu duruma o kadar üzüldüm ki gözyaşlarımı tutamadım. Okurken yoran bir roman ama bu onu daha da mükemmel kılıyor.
Kara Kitap
Kara KitapOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20229,1bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
162 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Dikkat spoiler
Murathan Mungan ile tanıştığım ilk kitap. Şunu açık yüreklilikle söyleyebilirim ki çok beğendim. Eğer masallarla aranız iyiyse bu kitabı sizlere de tavsiye edebilirim. Çünkü kitapta çok bilindik masalların çok farklı anlatımları var. Masallara birde bu gözle bakmak, o diyarlara farklı bir masal penceresinden bakmak çok büyüleyici. Yazarın düz yazıdaki şairane anlatımı tam da bu kitabın ihtiyacı olan anlam yoğunluğunu sağlamış. Kitapta her cümle büyük bir özenle yazılmış. Ayrıca masal kahramanlarının kendilerine biçilmiş rollerin dışına çıkması da yazarın bir kıyağı olmuş. Masal kahramanlarımız içinde hikayeleri geçmiş yüzyıllarda anlatılanlar olduğu gibi bu yüzyılda anlatılanlar da var. Yani camdan dışarı bakınca görebileceğimiz kahramanlar. Her birini ayrı ayrı beğendiğim masallara gelecek olursak; Pamuk Prenses en sevdiğim masallardan biri olduğu için burada da ayrıca ilgi mi çekti. Bence en aykırı olan da Rapunzel' e yapılan ilginç uyarlama olmuş. Nitekim hiç beklemediğim olaylar gerçekleşti. Her biri için sayfalarca yazı yazabilirim ama incelemeyi daha fazla uzatmamak en iyisi. Not: Eğer ablanızla kavgalıysanız önce ablanızdan özür dileyin sonra gelip okumaya devam edin yoksa pişman olursunuz.
Kırk Oda
Kırk OdaMurathan Mungan · Metis Yayınları · 20071,365 okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Sevince dönüşe bilir miyiz?
Bir arkadaşımın tavsiyesi ile aldığım ve ancak bu hafta okuyabildiğim bir kitap. Daha önce okumadığım için kendime kızarak bir inceleme yazmaya karar verdim. Açıkçası benim gibi felsefe okumayı sevenler için iyi bir öneri olacaktır. O zaman kitaba geçelim. Kitapta yazarımız, Sipinoza felsefesini çok sade bir dille bize aktarıyor ve örnekleri ile anlamı pekiştiriyor. Zamanında ateist olmakla itham edilen Sipinoza' yı anlamak için iyi bir fırsat. Nitekim Sipinoza felsefesinde pek çok yeni kavramla karşılaşmak anlamayı zorlaştırıyor ama yazarın anlatımı size yeni kapılar açıyor. Özellikle yazarımız Spinoza' nın "Ethica" kitabının üzerinde epey bir duruyor. Peki ne anlatıyor bu filozof diyeceksiniz. Sevince dönüşmekten bahsediyor. Bu nasıl mümkün olabilir sorusunu da duymuş gibi buna cevaplar veriyor. Günümüzde herşeyin derin bir melankoli ile birlikte var oluşu bunu çok zorlaştırıyor gibi görünebilir ama denemeye de değer açıkçası. Sevince nasıl mı dönüşülür sorusuna ise kendimizi Doğa-Tanrı içinde bulunarak diyor. Evet tanrıyı "Doğa-Tanrı" kavramlarıyla bize açıklıyor. Ona göre doğa ve tanrı birbirinden ayrı düşünülemez. Bizde Doğa-Tanrı' nın birer parçasıyız. Açıkçası bu biraz Vahdeti-Vücut kavramına da benziyor. Daha pek çok konuda Spinoza felsefesinden örnekler ile bize açıklamalarda bulunuluyor. Açıkçası ben çok beğenerek okuduysamda şu uyarıyı yapmadan geçemeyeceğim: Lütfen dingin kafayla okuyalım.
Spinoza'nın Sevinci Nereden Geliyor?
Spinoza'nın Sevinci Nereden Geliyor?Çetin Balanuye · Ayrıntı Yayınları · 2017831 okunma
Reklam
192 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Aylak Adam
DİKKAT SPOİLER!! Bu kitabı, ilk cümlesini bir yerlerde okuyunca edinmeye karar vermiştim. Beni bu denli etkileyeceğini inanın düşünmemiştim. Yusuf Atılga'nın usta kalemiyle bir aylaklık silsilesine nasıl hayran olunur, okuyun ve sizde görün. Aylak adam çağımızın vazgeçilmez insanı. Büyük bir arayışta ve hiç bitmiyor bu arayışı. Bize normal gelen ne varsa Aylak Adam'ın aklına takılıyor. İğreti duruyor bu hayatın içinde. Dilencileri (ne ilginç bir isim değil mi dilenci "dilenmeyi iş haline getiren") ilginç rüyaları, karıncaları, sinemaya olan bakışı, bacaklar ile alıp veremedikleri... Hangi biri bizim umrumuzda olabilir ki ama Aylak Adam için hepsi çok önemli hepsinde bir sır saklı sanki. Hayatın içindeki derin anlamsızlık onun canını çok sıkıyor. Ayrıca bir ismi de yok Aylak Adam'ın. Sadece "C " olarak anılıyor. Bana okurken biraz Tehlikeli Oyunların "Hikmet Benol" unu hatırlattı. Ne çok sevdim ikisinide. Peki derdi ne bu adamın diyeceksiniz. Yazar onun için kitapta şöyle diyor: "Bütün değerlerini yitirmiş dayanacak bir şey arıyor". Ne görkemli bir arayış, ne hüzünlü bir yitiriş...
Aylak Adam
Aylak AdamYusuf Atılgan · Can Yayınları · 201959,9bin okunma