Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Leyla Yıldırım

Sabitlenmiş gönderi
Yaşadığı her şey sürüyor insanda.Ölümden başka bitiş yok.
Sayfa 127Kitabı okudu
Reklam
İnsanlar, yalnızca kendilerini düşünerek hayatta kalmaz, insanlar içlerinde sevgi olduğu için hayatta kalır.
Leyla Yıldırım
Bir kitabı okumaya başladı
İnsan Ne İle Yaşar?
İnsan Ne İle Yaşar?Lev Tolstoy
8.3/10 · 190,9bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Leyla Yıldırım
Bir kitabı okumayı düşünüyor
İyi Aile Yoktur
İyi Aile YokturNihan Kaya
8.2/10 · 6bin okunma
280 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Ukde
UkdeMehtap Güngör
8.5/10 · 908 okunma
Reklam
Şüphe, insanın içine bir kez düştü mü, endişe ve korku yanı başımızda bitiyor. “Acaba’lar, ya olursa’lar zihnimizde kurduğumuz olası senaryolara, senaryolar ise olası ihtimallere dönüşüyor zamanla. O şüpheler içimizi kemiriyor. Biz de şüphelerle sevdiğimizi ve ilişkimizi kemiriyoruz
Sayfa 197Kitabı okudu
Kıskançlık, sahip olduklarını koruma isteğinden kaynaklanan bir tür korkudur.” der Descartes. İnsanlık tarihi kadar eski, aşk kadar doğal bir duygudur kıskançlık. Makul düzeyde hissedildiğinde, ilişkilerde yapıcı ve birleştirici bir etkiye sahiptir, ilişkileri besler, güçlendirir. Kıskanan kişi, sevdiğine ne kadar değerli olduğunu anlatır bazen kıskançlığıyla. Onu kaybetmekten ne denli korktuğunu anlatır.
Sayfa 195Kitabı okudu
Çocukluk yaşlarında oluşan inançlarımız bizi o kadar sıkı sarmalar ki; olan biten her şeyi o inançların gözümüzde oluşturduğu perdeden izler, öyle anlamaya, anlamlandırmaya çalışırız.
Sayfa 170Kitabı okudu
İçselleşmiş korku, çökkünlük,öfke duyguları, yaşam boyu devam eden bir yapı oluşturuyor. Bu yapı, çeşitli biçimleri ile şiddeti ve saldırgan davranışları zemin hazırlayan bir kaynağa dönüşebiliyor. Bir dönemin mağdurları, başka bir dönemin zalimler olarak çıkabiliyor karşımıza.
Sayfa 135Kitabı okudu
Evde, annenin şiddet gördüğüne tanıklık etmesi çok zorlayıcıdır çocuk için. Sadece şiddet ânında değil, şiddet sonrası da bu zorluk devam eder. Hem fiziksel, hem duygusal olarak yaralanmış bir anneyle baş başa kalır çocuk. Onun bakımını üstlenmek zorunda hisseder kendini. Yaralarını sarmak durumunda hisseder.
Sayfa 117Kitabı okudu
Reklam
Ölümlerin arkasından kullandığımız ‘kayıp’ ifadesine takılıyor bir an aklım. Ölümün acı gerçeğini yumuşatan bir kelime olduğunu düşünüyorum. ‘Ölüm’ kelimesi çok daha sert görünüyor gözüme; ‘Kayıp’ kelimesi ise sanki biraz daha baş edilebilir gibi.
Sayfa 113Kitabı okudu
İçimizdeki çocuğun ruh hali, büyüdüğümüz evin ruhuna benzer. Çocukken, oradaki havayı solur, içimizi alır, içselleştiririz. Bu evde mutluluk ve huzur varsa, çocuğun içine de yansır sakin, mutlu, yaşamdan keyif alan bir çocuk olur. …o evde çatışma ve kavgalar varsa, o huzursuzluğu, o çökkünlüğü ve mutsuzluğu içine alır çocuk. Büyük bir kasvet örter içindeki ve hayatındaki güzellikleri. Göremez, fark edemez. Görse de, fark etse de inanmaz. İnanamaz. Gördüğü, bildiği bir şey değildir çünkü.
Sayfa 115Kitabı okudu
Her çocuk babasına inanmak, güvenmek ister. Baba sevgidir, güvendir, sığınaktır. Sırtımızı dayadığımız destektir. Onun güçlü olduğunu ve kendisini dışarıdaki dünyanın tehlikelerden koruyacağını bilmek ister çocuk. Oysaki o güç, fiziksel ve/veya duygusal şiddet olarak annesine ya da kendisini döndüğünde kafası karışır çocuğun. Baba, güven ve sevgi kaynağı olmaktan çıkar; korku ve öfke kaynağı haline gelir.
Sayfa 112Kitabı okudu
Tetikleyici bir durum, bir duygu, bir koşul duyu organlarımız tarafından fark edildiği an, geçmişte yaşadığımız ve içimizde hâlledemediğimiz o anılara götürüyor bizi. Bazen açık bir şekilde anımsıyoruz, bazense örtük. Hangi tetikleyicinin hangi olayı hatırlattığını bilmek, neden böyle hissettiğimizi ve davrandığımızı anlamamıza yardımcı oluyor. O an yaşananların bizlere neler çağrıştırdığını, hangi olayı tetiklediğini anlamıyorsak eğer, bulanık bir suya dönüşüyor düşüncelerimiz, duygularımız. Neyi, neden yaptığımızı, neden bu kadar rahatsızlık duyduğumuzu, hatta aşırı tepki verip vermediğimizi bile bilmiyoruz. Elimizde, "Ben böyle hissettim"ler, "Bana öyle geldi"ler, "Haklıyım"larla kalakalıyoruz. "
Sayfa 109Kitabı okudu
Bazen gerçek yaşantılarımızla anılarımız arasında bazı farklar olabiliyor. Yaşadığımız anı hafızamıza kaydederken algılarımız, yorumlarımız girebiliyor devreye. Farkında olmadan bazı detayları ekleyip çıkarabiliyoruz. Ya da gerçekte olmayan, ama o an tüm yaşadıklarımızı, hissettiklerimizi simgeleyen bir görüntüye dönüştürebiliyoruz.
Kimimiz yasını olduğu gibi yaşar, kederlenir, öfkelenir, anlatır, ağlar, paylaşır. Kimimizse kendi içinde yaşar yasını. Paylaşmaz, paylaşamaz belki, ama onun yokluğunun farkındadır. Yokluğun getirdiği ağrıyı, ağırlığı tüm hücrelerinde hisseder.Kimimizse o süreci ve o sürecin getirdiği duyguları yok sayarak, içinde soğuk ve gri bir zırh oluşturur, hayatına öyle devam etmeye çalışır.Zamanla o zırhı neden oluşturduğunu unutur.Zamanla o zırhı nasıl, neye karşı oluşturduğunu da unutur.Zamanla o zırhın varlığını bile unutur.
974 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.