Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

MURAT ŞAHİN GÜLEÇ

360 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Zen Master
Michael Jordan ve Kobe Bryant'ın basketbolun sembol isimleri olduğunu biliyoruz. Her ikisiyle de üst üste 3 er kez NBA şampiyonu olan efsane koç Phil Jackson'ı ne kadar tanıyoruz. Takım sporlarında yıldız isimlerin taraftar gözünde ön planda olması normaldir. Ancak az çok takım sporuyla uğraşanlar bilir ki başarı tam bir takım olmakla
On Bir Yüzük
On Bir YüzükPhil Jackson · Profil Kitap · 20233 okunma
Reklam
664 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
Tarih
Sitede popüler olan Tüfek, Mikrop ve Çelik isimli tarih kitabini yakın zamanda okuma fırsatı buldum. Tarih meraklılarının hatta biraz tarihe ön yargılı olan kişilerin bile bu kitabı okuması gerektiğini düşünüyorum. Şöyle ki; yazar Yeni Gine'de kuşların gelişimini incelerken orada tanıştığı bir yerlinin sorulari üzerinden bu kitabı yazmış.
Tüfek, Mikrop ve Çelik
Tüfek, Mikrop ve ÇelikJared Diamond · Pegasus Yayınları · 20187,6bin okunma
184 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 saatte okudu
Sıradan Olmayan Yazar
Yekta Kopan'i Ntvde yapmış olduğu programlardan tanıyorum. Çok fazla programlarini da izlemedim. Kendisini iyi bir sunucu olarak biliyorum. Kendisinin beni şaşırtan özelliği ise efsane Buz Devri animasyonunda Sid'i seslendirmesi olmuştu. İçten içe vay be NTV'nin kibar sunucusunda ne cevherler varmış demiştim. Yekta Beyin yazarlık
Sıradan Bir Gün
Sıradan Bir GünYekta Kopan · Can Yayınları · 2018919 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
404 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
21 günde okudu
İyi Hissetmek
Ofiste normal çalışırken birden kapı çaldı. Üniversiteden bir arkadaşım İyi Hissetmek isimli 57. Basım almış kitabı hediye olarak göndermiş. Enteresan bir hediye olarak gördüm. Psikoloji kitaplarıyla ilgili de ön yargim vardi biraz. Piyasada psikoloji adı altında bu kitabı okuyunca hayatınız değişecek gibi süslü reklamlarla içi boş kitaplar
İyi Hissetmek
İyi HissetmekDavid Burns · Psikonet Yayınları · 201811bin okunma
520 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Post-modernizm
Orhan Pamuk'un Masumiyet Müzesi ve Veba Geceleri isimli eserlerini daha evvel okumuştum. Yer yer sıkıcı bulduğum yanları da olsa iki romanı da severek okudum diyebilirim. İnceleme konusu Benim Adım Kırmızı isimli eserini ise tanımlayamiyorum. Öncelikle eser içeriğine değinmeden kendi düşüncelerimi açıklayacağımı belirteyim. Roman yazarlarınin etkilendiği akımlar hakkında çok bir bilgim yok. Hepimiz gibi yer yer Batı klasikleri, Türk klasiklerini okudum. Daha önce okuduğum Masumiyet Müzesi ve Veba Geceleri'nde biraz farklılık hissettim. Ama Benim Adım Kırmızı daha evvel okuduğum hiçbir romana benzemiyor. 1500lü yılların Osmanlisinda geçiyor roman. Nakkaslik, resim, aşk, cinayet, ihtiras bir kalemde sayabildigim konuları. Yazar romanda her karakteri ayrı ayrı konusturmuş. Ölüler de eşyalar da konuşuyor. Ölülerin ve eşyaların konuşması roman ahengini bozmamis. Aksine romana çok boyutlu bakış açısıyla bakmamiza vesile olmuş. Romanın temposu da bir enteresandi diyebilirim. Başlarda tempo yüksek gibiydi. Sonradan resim ve nakkaşlik tarihi bilgileriyle temponun düştüğünü düşündüm. Sonradan yine tempo inanılmaz arttı. Ve bitti. Özetle temposu da enteresan bir roman. Başta sabredip soluksuz okuyacaksınız diyemem. Temposu inişli çıkışlı amiyane tabirle elinizde biraz sürünecek ama keyifle okunacak bir eser diyebilirim. Yukarıda enteresanlikla adlandirdigim durumun gerçek ismi post-modernizm. Özetle post-modern roman akımını merak eden, seven okurlar için Benim Adım Kırmızı kesinlikle okunmasi gereken eserlerden diye düşünüyorum.
Benim Adım Kırmızı
Benim Adım KırmızıOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202316,2bin okunma
Reklam
508 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
SABRIN MÜKAFATI
Az önce bitirdiğim eserin içeriğine değinmeden inceleme yazacağımı baştan belirteyim. Öncelikle elinizdeki kitaba oldukça konsantre olabileceğiniz bir donemdeyseniz bu kitabı okumanizi öneririm. Çünkü kitap kendisinden ilgi ve alaka bekliyor. Giris bölümü, karakter tanıtımı başlarda yok. Elde sürekli temposu artan bir hikaye mevcut. Yazarın anlatımı karakterlerin yaşadığı olaylar üstüne devam ediyor. Sabırlı olmam gerektiğini baştan anladım. Romanda ilerlerken bazı karakterlerin kim olduğunu hatırlamak için ara ara geçmiş sayfalara göz gezdirdiğimde oldu. Baştan sabırlı olmazsanız kitabı sıkıcı bulup bırakabilirsiniz. Oysa kitap sabırlı oldukça mükâfatıni fazlasıyla veriyor. Roman, Fransız İhtilali döneminde yaşanan olaylar üstüne kurulu diyebilirim.İngiltere ve Fransa ekseninde Fransız İhtilali'nin etkilerini görüyoruz. Fransız İhtilali ile ilgili bilgim yüzeyseldi. Daha çok bizim tarih kitaplarinda Fransız İhtilali sonrası milliyetcilik akımının etkisiyle imparatorluklarin zorluk çektiği konusu üzerinde durulmuştur. Romanda ihtilalin ana vatanında neler yaşandığı detaylı şekilde işlenmiş. Özellikle Fransa'da Aristokrasi, Monarşi ve çevresinin halka zulmü... Halkın da ezilme, açlık ve sefalet içinde karşı ofkeyle monarsinin ve aristokrasinin linç edilmesi ile ihtilalin kanlı yönü anlatilmis. Özgürlüge giden yolun kanla olması da üstüne düşünülmesi gereken konulardan diye düşünüyorum. Fransız İhtilali'nin çıkış nedenleri ve etkileri üstüne son derece başarılı bir eser diyebilirim.
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202058,8bin okunma
184 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Özgün Düşünce
Daha önce Hüseyin Rahmi'nin Şıpsevdi isimli romanini okumuştum. Kuyruklu Yıldız Altında İzdivaç, okuduğum ikinci eseri. Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın kitapları hakkında fikirlerimi beyan etmek istiyorum. Şöyle ki; Kuyruklu Yıldız Altında İzdivaç isimli romanda Dünyaya Kuyruklu bir Yıldız çarpma eşiğinde. Tüm dünya, dünyanın yok olma telaşı
Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç
Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaçHüseyin Rahmi Gürpınar · Can Yayınları · 202017,3bin okunma
479 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Cesaret
Kitap içeriğine değinmeden inceleme yazacağımı baştan belirteyim. Kitabın konusu, mütareke döneminde Akşehir'de yaşayan bazı karakterler üstünden tüm Türkiye'nin işgal döneminde nasıl bir duygu ve düşünce içinde olduğunun başarılı bir anlatimi diyebilirim. İnceleme başlığında cesaret terimini kullanmama sebep olan durum da yazarın mütareke(işgal) dönemini konu alan bir roman yazmasindan kaynaklanıyor. Tarih, herkesin ilgi alanında olmamakla birlikte ülkemizde sokak röportajlarında iki padişah ismi sorulacak olsa Fatih ve Kanuni cevabını almamız muhtemeldir. Duygusal bir milletiz. Olaylara bakış acimizda da bu duygusallığın etkisi oldukça fazla. Tarihe bakış acimizda da hep başarılı olduğumuz dönemleri uzun uzadıya değerlendirmişiz. Osmanlı örneğinden devam edelim. Osmanlı İmparatorluğunun en zirve dönemlerini, savaşlarını çoğu kişi bilir. Peki aynı Osmanlı İmparatorluğunun duraklama, gerileme ve dağılma dönemleri üstüne teferruatlı bilgilere sahip miyiz. Başarılar kadar basarisizliklarin da üstüne düşülmeli ki hatalar tekrarlanmasin. İşte yazarı cesaretli bulduğum konu da mütareke dönemindeki toplumun düşünce yapısını bizlere aktarmaya çalışmış olmasıdır. İsgal dönemiyle ilgili farklı bakış açılarini da barındıran bu romanın okunması gerektiği kanaatindeyim.
Küçük Ağa
Küçük AğaTarık Buğra · İletişim Yayınları · 20159,9bin okunma
248 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Şimdi
Bu kitabı kitap zevkine güvendiğim bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine aldım. Kişisel gelişim, yaşam konulu kitapları geçmişte okumadım. Kişinin kendi sorunlarını kendisinin çözebilecegi inancında olduğumdan kaynaklı olabilir. Kitaptan büyük bir beklentim yoktu açıkçası. Ama içerik ve yaklaşım hakikaten bende iz bıraktı diyebilirim. Belki biraz yaş faktörü de etkendir. Geçmişte Yaşadığım insan ilişkilerinde olumlu, olumsuz durumları çok düşündüğümü fark ettim. Geçmişte yaşanan olayları düşünmemek gerektiğine ilişkin yazılar, videolar izledim. Lakin sıkıntılı olan durum şu geçmişi düşünmemem gerekiyor diye düşününce ister istemez yine geçmiş aklıma geliyordu . Hepimizin başına gelen bu durumda zaman zaman başka yöntemler de deniyordum tabi. Bazen de geçmişi geride bırakıp gelecek hayalleri düşünüyordum. Gelecek, geçmişten daha güzel olacak. Sıkıntılar geçmiş olacak. Veya tam tersi mevcut durumlar değişmeyecek gelecek de daha karamsar olacak gibi düşünceler içinde de oldum. Şimdinin Gücü isimli kitap belki de benim atladıgim en önemli anı gösterdi. İsminden de anlaşılacağı üzere şimdiyi. Geçmişin ve geleceğin şimdiden bir kaçış olduğunu detaylandirarak anlatıyor. Kitapla ilgili daha fazla bilgi veresim var. Ancak içeriğine gireceğim için incelemeyi burada keseyim. Özetle müsait bir zamanda mutlaka okunması gereken bir eser
Şimdi'nin Gücü
Şimdi'nin GücüEckhart Tolle · Akaşa Yayınları · 20012,968 okunma
226 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 saatte okudu
Orhan Kemal
Hanımın Çiftliği serisini diğer Orhan Kemal eserleri gibi severek okudum. Sitede Orhan Kemal'in eserlerinin fazla okunmadigini gördüm. Oysa İnce Memed serisi gibi Hanımın Çiftliği de soluksuz okunacak eserler arasında. Orhan Kemal'in kendine has bir üslubu var. Genelde Çukurova işçilerinin hayatını yalın bir dille anlatıyor. Şimdi yalın bir dil demek de durumu tam olarak aciklayamayabilir. Bir işçi günlük hayatında nasıl konuşursa romanda da o şekilde konuşuyor. Yeri geliyor sinkafli küfürleri peşi sıra saydiriyor. Argoya hakim oldugumu sanirken yeni yeni argo terimleri de öğrendiğim oldu. Daha fazla detaya girmeyerek günlük hayatta kullanılan dil nasılsa eserlerinde de öyle diyelim :)) Orhan Kemal'in farkı sadece anlatımında değil tabii ki. İçerik olarak da birçok yazardan farkını ortaya koymuştur. Esasen filmlerde, dizilerde görürüz ya başrol bellidir. Diğerleri yan rol. Hizmetçinin rolü getir götür yapmak, basrole hizmet etmektir. Orhan Kemal'in eserleri belki de o hizmetçinin veya işçinin hayatı üstüne kurulu. Yazar, edebiyatımızda işçilere yer verilmiyor, onların hayatlarına da eğilmeliyiz gibi sosyal mesaj düşüncesi ile de eserlerini yazmamış. Çukurova işçileri ile birebir görüşmüş. Hayat hikayelerini dinlemiş, kendi yazdıklarını işçilere okuyup fikirlerini almış. Emek emek işçilerin hayatını anlatmış. Bu hayatların geçtiği dönem ise genelde Cumhuriyetin ilk yılları ile Demokrat Parti iktidarı dönemlerini içeriyor. O yıllardaki toplumsal sıkıntılar da romanlarda oldukça güzel işleniyor. Hayattan, tarihten, günlük yaşantıdan, aşktan... Ne ararsanız bulabileceginiz Orhan Kemal eserlerini kesinlikle tavsiye ederim.
Kaçak / Hanımın Çiftliği 3
Kaçak / Hanımın Çiftliği 3Orhan Kemal · Everest Yayınları · 2019516 okunma
Reklam
148 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Yeşil Mürekkep
Sabahattin Ali'nin yazdığı her eseri okumalıyız diye düşünüyorum. Neden derseniz bu kadar çok yönlü bir yazarın belki dünyada eşi benzeri zor bulunur. Roman ve öykülerinin çoğunu biliyoruz. Peki ya şiirleri. Aldırma Gönül, Vurgunum, Dağlardır, Leylim Ley... Bu eserlerin çoğunu yıllardır şarki olarak dinliyoruz. Roman, hikaye, şiir saydık peki bitti mi. Aziz Nesin ile beraber Marko Paşa isimli siyasi mizah dergisiyle de adından sıkça söz ettirmiş. Tiyatro oyunu yazmış. Kadınlar Üzerine konferans düzenlemiş. Haince bir cinayetle öldürülmese çok daha fazla eseri ile günümüze ışık tutmaya devam edecekti. Sabahattin Ali ile ilgili ne söylesem eksik kalacak gibi geliyor. Ki bütün eserlerini okumadım daha. Kendime ve okuyuculara tavsiyem edebiyatimizin mihenk taşlarından biri olan büyük ustayı okuyalım...
Çakıcı'nın İlk Kurşunu
Çakıcı'nın İlk KurşunuSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 20198bin okunma
1025 syf.
7/10 puan verdi
·
21 günde okudu
rus klasikleri
Şair Cemal Süreya "Dostoyevski'yi okudum o gün bugündür huzurum yoktur" demiş. Benim öyle iddialı sözlerim yok maalesef :)). Karamazov Kardeşler benim ilk okuduğum Rus Klasik eseri. Kitap başında yazarin romanla ilgili bazı aciklamalarini dikkatle okudum. Yazar, çekingen bir halde romanda bir başkarakter olduğunu, onu iyi anlamamız için ailesini ve etrafını da tanımamız gerektiğini belirtmis. Yazar, eserin uzunluğuna da sebep olacak bu durumdan kısmen utanmıştır. Ancak dediğini tekrar gözden geçirdiğimizde başkarakteri düşünüp yetinmeyip onun nasil bir aile yapısı olduğu, kimlerden etkilenip olayları yaşadığını belirtmek inanılmaz bir hayal gücünü barındırıyor. Dediğim biraz karmaşık geldiyse şöyle düşünelim. Rüya içinde rüya görmek gibi. Bir roman karakterini düşünmek var, yetmiyor üstüne bu karakterin doğumu ve yaşadıklarının etkisini düşünmek... Müthiş bir hayal gücü. Tabi bu müthiş hayal gücünün asılsız yönünü de eserde üzülerek gördüm. Roman tarihi bir roman değil. Romanin bir iki sayfasında Türklerin Bulgarlara işkence ettiğinden bahsetmiş. Türklerin zevk alarak hamile kadınları ve çocuklari işkence edip öldürdüğünü belirtmiş. İşin garip yanı koca romanda Türkler dışında olumsuz bahsettiği bir millet de bulunmamakta. 1000 sayfalık romanda belki iki sayfada geçen bu haksız ithamlari kabul etmek mümkün değil. Sinek küçük ama mide bulandırır misali klasik bir eserden tam keyif alamadım maalesef. Keşke kişisel hırsları ve tutkularını bir kenara bırakıp hiç tarihi konulara girmeden bu eserini yazsaydı. Neyse tarihi saptirmalari haricinde uzun eseri bol vaktiniz olduğunda okumanizi öneririm.
Karamazov Kardeşler
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202334,6bin okunma
520 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Martin Eden
Hepimizin bazı konularda ön yargıları olmuştur. Benim de popüler olan dünya klasiklerine karşı nedense bir ön yargım vardı. Uzun sayfalı romanlar, içlerinde yoğun betimlemelerle dünya klasiklerini keyifle okuyamam diye düşünürdüm. Martin Eden ön yargımı keyifle yıktı diyebilirim. Çok kısa bir sürede keyifle okudum. Martin Eden, romanın baş kahramani. Denizci ve genç bir adam. Aşık olması üzerine gelişen olaylarla ilerliyor roman. Dıştan basit gibi gözüken bu hikayede zamanla insanların ve hayatın anlamlı birer sorgusunu bulacaksınız. Bundan yaklaşık 100 sene önce Amerikalı bir yazarın anlattıkları günümüze ve geleceğe ışık tutmaya devam edecek... Çeviri ile ilgili ufak bir eleştirim olacak. Çevirmen kitapla ilgili ön sözde biraz fazla detaycı açıklama yapmış. Ön sözü okumadan kitabı okumanizi tavsiye ederim.
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,1bin okunma
656 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Okuduğum en iyi roman
Steinbeck denilince aklımıza Fareler ve İnsanlar ile Gazap Üzümleri öne çıkar. İki eseri de daha evvel keyifle okudum. Sonrasında Cennetin Doğusunu da merak edip aldım. 2022 yılında kitabı almama rağmen kitaplığımda bekledi. 650 sayfa olduğu için acaba yoğun betimlemeli bir roman mi sıkılır miyim düşüncesi oluştu bende. Ocak 2023 te artık bir şans vermeliyim dedim ve işte okuduğum en iyi romanla yolumuz böyle kesişti. Bu kadar uzun olan romanda betimlemeler çok az. Bu kitapla ilgili şunu söyleyebilirim. İçerisinde hayatı barındırıyor. Doğum, yaşam, sevgi, aşk, sevinç, acı ve ölüm... İnsana dair ne varsa bu romanda bulabilirsiniz. Karakterlerden bahsedecek olursak karakterler yaşıyor. Bizler belgesel gibi film gibi izliyoruz bu karakterleri. Bu kadar uzun bir romanı sindirerek okumak için günde 50 sayfa okudum. Acele etmeden her anını yakalamak istedim. Ve iddialı bir söylem olan okuduğum en iyi roman tanımını dolduran düşünceye gelecek olursak, bu romanın sonu da çok güzel. Nice başarılı eser okudum. Eleştirel yönden belki de en çok son kısmını begenmedigim yanları buldum. Ancak Cennetin Doğusu isimli eser başından sonuna kadar muazzam ilerliyor. Daha fazla konuşursam içeriği ile ilgili bilgi olacağından muhakkak okunması gerektiği kanaatindeyim...
Cennetin Doğusu
Cennetin DoğusuJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 20176,3bin okunma
464 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Spoiler yok:)
İlk incelemem bu esere kısmet olacakmış demek. Romanin ilk 100 sayfasında daha çok karakterler hakkında bilgi verilmiş. İlk 100 sayfaya dayanabilen ilerleyen safhada mükâfatını fazlasıyla alacaktır. Eserde alaturka ve alafranga çatışması oldukça başarılı işlenmiş. 100. Sayfadan sonra sanki bir roman değil de başarılı karakterleri ile tiyatro eseri izliyormuş havasini uyandıran bu eseri okumayanlara tavsiye ederim...
Şıpsevdi
ŞıpsevdiHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20212,107 okunma