Şimdi bir yetişkin olarak o günlere dönüp baktığımda bu ifadeyi sayısız kez görmüş olduğumu fark ediyorum. Başı belaya giren kadınlar bekler umar bir otorite onlara yardım etsin isterler. Bununda sinema ya da televizyonda izledikleri filmlerden kaynaklandığını düşünüyorum. Kahraman son anda yetişir durumu kontrol altına alır zor durumda olanları mutlak ölümden kurtarır ve diğer bütün ihtimaller ortadan kalkar. Sonra gözyaşları gelir kucaklaşma ve bir sonraki filme geçmeden önce araya bir reklam kuşağı.
Gerçek hayatta böyle değildi. Şimdi sayısını hatırlayamadığım kadar çok hayatın sonlandığını gördüm hepsinin de gözlerinde o umut vardı kapıya bakıyor son anda yetişecek olan kahramanlarını bekliyorlardı ama gelmiyordu o kahraman. Çünkü gerçek hayatta insanın kendisindeb başka kahramanı yoktur.
Kabunkar ve görevler din çatısı altında birleştiğinde insan asla tamamen bilinçli olamaz asla kendinin tamamen bilincine varamaz. Asla tam bir birey olamaz.
Prenses irulan