Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Melike Yıldırım

Bir gün Suvankul bana: "Bak, bizim tarla kuşumuz, torgayımız ötüyor!" demişti. Ne güzel değil mi? Torgayımız bile vardı bizim.
Sayfa 133Kitabı okudu
Reklam
"Ey dağların, denizlerin öbür tarafındaki insanlar, siz ki mavi göğün altında yaşıyorsunuz, savaş neyinize gerek? Ben toprağım, bana bakın! Ben herbiriniz için aynıyım ve siz de benim gönlümde eşitsiniz. Benim için önemli olan sizin sözleriniz değildir. Ben sizin dostluğunuza muhtacım, çalışmanıza, beni işlemenize! Saban izine bir çekirdek, bir tohum tanesi atın, size yüz katını vereyim! Evler kurun, temel olayım! Üreyin, çoğalın, hepinize güzel bir barınak olayım! Derinim, yükseğim, büyüğüm, ucum bucağım da yok... hepinize yeterim ben...
...benim anladığım gerçek mutluluğun da bir rastlantı sonucu olmadığını, yaz yağmuru gibi birden bire başımıza düşmediğini söylemeliyim. Gerçek mutluluk, yavaş yavaş, azar azar gelir ve bu bizim hayata karşı davranışımızla doğrudan doğruya ilgili ve orantılıdır. Mutluluk, birbirini tamamlayan ufak tefek şeylerin birikmesinden doğuyor.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Varoluşu, bu duyguyla, yeniden gözlemlemeye, incelemeye başladı. Nesnelerin yüksek tabakalarında değil, en aşağı ve değersiz olanlarında bile O'nun sanatının güzelliğinden, olağanüstülüğünden öyle şeyler görüyordu ki, hayret ve şaşkınlığı en yüksek dereceleri buluyordu.
Sayfa 124Kitabı okudu
...cismin sınırlılığı, sonluluğu kanıtlandığına göre, cismin taşıyacağı niteliklerin de sınırlı olması gerekir. Eğer sonsuz bir iş yapan bir güç varsa bu, cisimde var olmayacak bir güçtür... O güç, cisimlikten arı ve cisimsel niteliklerden hiçbiriyle nitelenemeyen bir şeyde bulunmaktadır.
Sayfa 122Kitabı okudu
Reklam
Kuşku duymayan kişi bakmaz, bakmayan görmez, görmeyen kör ve şaşkın kalır.
Hay bin Yakzan'ın bizdeki etkilerinden söz etmek mümkün değil. Çünkü biz ne İbn Tufeyl'i ne de eserini tanıyoruz. Batılılaşma süreci içinde "düşünsel bir göç", "ruhsal bir uyruk değişimi" olayı yaşayan aydınımızı değerlendirirken Sait Halim Paşa bunların "Bilgisizliğin en kötüsüne, kendini bilmeme" ye düştüklerini söylüyor.
Hak adına iyilik yaptığımızı düşünürken bile nefsimize hizmet ettiğimizin farkında değiliz çoğu zaman.
"Ben iyi zamanlarımda, Allah'ın rahmetine daha az muhtaç değilim." diyen gönüller ne güzel gönüllerdir.
Reklam
Nimetler bağlamında rutin rahmettir oysa. Sabah işe gidilen, akşam mutlu yuvaya dönülen, hafta sonları gezmeye gidilen hayatlar nimettir, rahmettir ve şükre vesiledir. Rutinden şikayet edeni, rutinini bozarak imtihan eder ya da edebilir Allah, dikkatli olmalı. İşinle evin arasına bir hastane koyar, bir mahkeme koyar, bir mezar koyar uğramayınca uyuyamadığın; o vakit hayatın rutin olmaktan çıkar ama iş işten geçmiş olur.
"İsabetsiz bir hüsnüzan, isabetli bir suizandan evladır."
Tek bir an bile yetmişti, adına gündelik hayat dediğimiz o sıradan akışın Ennoia'nın bütün mucizelerinden daha güzel olduğunu anlamak için...
Sayfa 299Kitabı okudu
Yaşadığım onca olağandışı, tuhaf tecrübelerden sonra var olmanın sıradanlığından daha huzur verici hiçbir şey olamayacağını anlıyordum.
Sayfa 299Kitabı okudu
169 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.