Merve
@Mervenumanoglu
25 okur puanı
Kasım 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
İstediğim şeyden koru beni—
Resim, her şeyin neslerin eşitliğine indirgendi. Her şey alınıp satılabilir oldu çünkü her şey mala dönüştü. Tüm gerçeklik, hiç düşünülmeden onun taşıdığı maddesel değerle ölçülür oldu
Sayfa 87Kitabı okudu
Bir imge, yeniden yaratılmış ya da yeniden üretilmiş görünümdür. İmge ilk kez ortaya çıktığı yerden ve zamandan –birkaç dakika ya da birkaç yüzyıl için– kopmuş saklanmış bir görünüm ya da görünümler düzenidir. Her imgede bir görme biçimi yatar.
Sayfa 10Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Bu mezarda ne denli tutkulu, günahkar, isyankar bir yürek yatıyor olursa olsun, üzerinde yetişen çiçekler gene de masum gözleriyle uysal, sakin bakar bize: Yalnızca ebedi huzurdan, doğanın "kayıtsız", büyük huzurundan değil, ölümsüz barıştan, sonsuz yaşamdan da söz ederler...
Sayfa 252Kitabı okudu
-Yani toplum düzelirse ortalıkta aptal ve kötü insan kalmayacak mı diyorsunuz?
+En azından tolum düzelirse insanın akıllı, aptal iyi ya da kötü olmasının hiç bir önemi kalmayacak.
Hor görülende, aşağılananda hor görülecek, aşağılanacak bir şey yoktur. Çünkü yaratıcının güzel ruhundan yayılan görünmez ışık iplikleri onlardan da gecer... ve o zaman da küçük görülen, yüce bir anlam kazanmış olur. İnsan ilahi olandan, göksel olandan asla vazgeçmemelidir sanatta. Onu yüceltecek tek şey budur.
Sayfa 139 - Hikaye adı 'portre'Kitabı okudu
Bilinen ama söylenemeyenlerin ağırlığı çökmüştü havaya.
Sayfa 193Kitabı okudu
Onu acıya çivileyip dimdik ayakta tutan da bu ağlamaydı sanki.
Sayfa 103Kitabı okudu
Kendimi nasıl kurtarabilirim
hangi ben kazanacak bilmiyorum
gittikçe eksiliyorum
kendimle savaşmaktan
...
Sayfa 48Kitabı okudu
Bir dakika sonra duyacağı sevinç bundan da cılız olacaktı ve nihayet , tıpkı suya atılan bir taşla doğan halkaların bir süre sonra yitip gitmesi gibi, içinde kıvılcımlanan son sevinç kırıntısı, doğal ruh haline karışacak, bu ruh hali içinde sönecek, belirsizleşip gidecekti.
Sayfa 67 - Hikaye adı 'Burun'Kitabı okudu
Gündelik gerçekliği duyumsatan bu ses nasıl da yabancıydı şu anda ona!
Sayfa 23Kitabı okudu
Kişinin kendi kendini suçlaması doyum verici bir lükstür. Kendimizi suçladığımız zaman başka hiç kimsenin bizi suçlamaya hakkı yokmuş gibi gelir. Kişiyi günahtan arındıran itirafın kendisidir, yoksa günah çıkartan papaz değil.
Var olan her kusursuz şeyin ardında acılar gizliydi. En sıradan çiçeğin açması için dünyanın çile çekmesi gerekiyordu sanki...
Sayfa 52 - can yayınlarıKitabı okudu
Gündelik sözcükler ha!
Ne var ki müzik sözle konuşulmaz. İçimizde yarattığı şey de yeni bir dünya değil yeni bir kaostur. Sözcükler! Basit, sıradan sözcükler! Nasıl da korkunçturlar! İnsan onlardan kaçamıyordu. Gene de nasıl elle tutulmaz bir büyüleri vardı! Maddesiz şeylere esnek bir form verme yeteneğine sahiptiler sanki, sanki kendilerine özgü müzikleri vardı.
Sayfa 32Kitabı okudu
iyi etki
"İyi etki diye bir şey yoktur ki Mr. Gray. Etki denen şey tümüyle ahlaka aykırıdır."
"Neden?"
"İnsanın birini etkilemesi demek ona kendi ruhunu vermesi demektir de ondan. Bu insan kendi doğal düşünceleriyle düşünmez artık, kendi doğal ihtiraslarıyla yanmaz.
Sayfa 30 - Lord HenryKitabı okudu
Şu dünyada, dillerde gezmekten daha kötü bir şey varsa o da dillerde gezmemektir.
.
Sayfa 12 - Lord Henry WottonKitabı okudu
Günlerin nasıl hem uzun hem bu kadar kısa olabildiğini anlamamıştım. Yaşaması uzundu elbette fakat o kadar genişlemişlerdi ki sonunda iç içe geçiyorlardı. Adlarını yitiriyorlardı. Benim için içi boşalmadan anlamını koruyan yalnız dün ve yarın sözcükleriydi.
Sayfa 75Kitabı okudu
Bunun benim suçum olmadığını söylemek istedim ama vazgeçtim. Zaten bi anlamı da yoktu bunun. Ne de olsa insan her zaman biraz suçludur.
-Meursault
Sayfa 25Kitabı okudu
Her şey öylesine hızlı, keskin ve olağan biçimde olup bitti ki hiçbir şey anımsamıyorum.
.
Sayfa 22Kitabı okudu
Hatıralar ve uzun zaman zapt edilmiş hisler, daima susturulmuş heyecanlar bir sel gibi, gitgide büyüyerek, kabararak, hızlanarak dışarı akıyordu.
Sayfa 99Kitabı okudu
