“Şu halde, eğer yaşıyorsak, eğer kalbimizi öldürmemişsek, eğer kalbinde hayat olan bir insan olmanın hakkını veriyorsak, hayret ateşimizi “Subhanallah” cümlesinin serinliğinde söndürmeli, minnettarlık duygumuzu "Elhamdulillah" cümlesinin genişliğine emanet etmeli, aklımızın taşımaktan aciz kaldığı, zihnimizin kavramakta zorlandığı hayranlıklarımızı “Allahuekber" ifadesinin vadisinde dinlendirmeliyiz.”