Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mikail

192 syf.
9/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Zamanımızın Bir Kahramanı
Zamanımızın Bir KahramanıMihail Yuryeviç Lermontov
8.2/10 · 4.430 okunma
Reklam
Ah kibir! Arşimet'in dünyayı yerinden oynatmada kullanmayı tasarladığı kaldıraçsın sen!
Sayfa 103Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
·
Puan vermedi
Dune serisinin 4. kitabı, yapısı ve işlenişi itibari ile ikinci kitap olan Dune Mesihi'ne benzettiğim kitap. Leto'nun 'isyan'ından uzunca yıllar geçmiş ve kendisi imparator hatta Tanrı-İmparator olmuş ve evrene Leto'nun Barışı denilen bir süreç hakim. Bu süreç tabiki Leto'nun Altın Yol'unun bir parçası. Yani insanlığın yok olmamasını sağlamak için ve gelecekte bu barıştan ders almalarını saglamak için özenle inşaa edilmiş bir mimarlık harikası. Kitabı okurken çok sıkılabilirsiniz, çünkü aksiyon kısımları yok denecek kadar az. Daha çok Leto'yu tanıdığımız, neyi neden yaptığını anlatmaya çalışan ve kafamızı allak bullak neden, burda ne anlatmaya çalışmış yazar diyebileceğimiz cümlelerle dolu. Ama zaten Leto karakter olarak bilmeceli konuşmayı çok sevdiği için bu anlatım şekli benim hoşuma gitti. Kitabın sonunda yaşanan bir iki olay haricinde genel gidişatı sevdim, ancak bazı karakterler ve olayların daha ayrıntılı bir şekilde aktarılmış olmasını isterdim.
Dune Tanrı İmparatoru
Dune Tanrı İmparatoruFrank Herbert · İthaki Yayınları · 20212,836 okunma
Mikail
@Mikail97·Bir kitabı okumayı düşünüyor
Tersine Dünya
Tersine DünyaMustafa Kızılkurt
9/10 · 282 okunma
Reklam
416 syf.
8/10 puan verdi
·
44 günde okudu
Ne oldum değil ne olucam Bu kitapta bu cümlenin bir hikayesi mevcut. Avrupa'da tahsil görmüş tıp doktoru Ömer Behiç, hayalini kurduğu evi inşa ettirip eşi, iki kızı ve hizmetlileri ile birlikte bu eve taşınırlar ve akabinde kırık hayatlarin hikayeleri başlar. İnsanlar hep kınadığını ile, hor gördüğü ile ve övündüğü ile sınanırmış. Bu kitabımızda da durum pek farklı değil. Ömer Behiç'in, gönül eğlendirmesiyle nam yapmış kişilere karşı hor görürmüşçesine olan tutumu, en yakın arkadaşı Bekir Servet'in yaşayış tarzını kınaması ve yermesi, ve hem içinden hem de fiilen kendisini bu hallerden üstün görmesi. Eşine, çocuklarına sadık Ömer Behiç'in bir şekilde hor gördüğü kinadigi bu insanlara benzemesi. Ömer Behiç kendisi de şaşırmaktadır bu duruma, bir insan nasıl bir saatte bir kutuptan diğer kutba dönüverir. Kitap, karşılaşacağımız karakterlerin tahlilleri ile başlamakta, her karakterin hayatı ile ilgili bilgi veriyor yazar bize ilk yüz sayfa içerisinde. Sonrasında da her daim karakterlerin haleti ruhiyeleri yer almakta, bu sebeple okumak bir nebze zorlayıcı olabilir. Ancak genel olarak akıcı bir eser. Benim ilgimi çeken asıl kısım ise, kadın karakterlerin erkeklerin yaptıkları hakkındaki düşünceleri, "erkektir yapar, kadın tahammül etmeli." Bu kitap yüz yıldan fazla bir zaman önce yazılmış ve bu düşünceler günümüzde hala mevcut ne yazikki. Bir diğer konu ise kadınların bosanmak için mahkemeye başvurduklarında hiç bir şey elde edememeleri. Ve yine günümüzde bu durum da fazlasıyla mevcut. Konuyu daha fazla dağıtmadan ve uzatmadan herkese keyifli okumalar dilerim
Kırık Hayatlar
Kırık HayatlarHalid Ziya Uşaklıgil · Özgür Yayınları · 20161,585 okunma
"İnsanlar! İnsanlar!... Hepsinin göğsü bir müfteris hayvanın vahşet mezalimini saklıyor!..."
Sayfa 319Kitabı okudu
189 syf.
8/10 puan verdi
·
17 günde okudu
İlkbaharda menekşelerin, kiraz çiçeklerinin açmasıyla başlayan bir hikaye. İlk bahardan kışa değişen mevsimle birlikte değişen doğa ve çiçekler. Bu değişimin ortasında Chieko'nun değişen hikayesi. Yer yer eski Japon geleneklerinin anlatıldığı, geleneksel Japon kıyafeti kimono ve kuşağından bahsedildiği, II. Dünya Savaşı sonrasında geçen bir hikaye. Bir insanın etrafında olup bitenlere, kendi hikayesindeki değişimlere nasıl tepki verebileceği, nasıl adapte oluşunun, uzak doğunun geleneksellikten nasıl yavaş yavaş günümüz toplumuna dönüştüğüne ayna tutan bir eser. Çoğu kitapta olduğu gibi kesin ve keskin bir son ile bitmemekle birlikte bence tatmin edici bir kapanışa sahip. Japon edebiyatında okuduğum ilk eser ve kesinlikle daha fazlası için kütüphanemde yer ayırmaya beni teşvik eden bir eser. Okuyacaklara şimdiden keyifli okumalar dilerim.
Kiraz Çiçekleri
Kiraz ÇiçekleriYasunari Kawabata · Can Yayınları · 2022687 okunma
"Neden bakıyorsun öyle?" "Çok güzel bir görüntü" "Güzel gerçekten de," diyen Chieko, bir müddet durup aşağılardaki Kiyotaki Nehri'ne baktı. "Manzara bir yana, bunaltıcı bir nem olacağını düşünmüştüm ama tatlı bir serinlik var." "Ben..." dedi Masako, sanki gülmemek için kendini tutuyordu. "Chieko, ben senin güzelliğini kastetmiştim."
Chieko'nun cırcırböcekleri de şimdi çoğalmış, iki Tamba küpünü dolduracak kadar olmuştu. Her yıl temmuz sıralarında yumurtalarından çıkıyor, ağustos ortalarında da ötmeye başlıyorlardı. Fakat karanlık küpün içinde doğuyor, ötüyor, yumurta bırakıyor, ölüyorlardı. Bir sepetin içinde beslenip de kısacık bir ömürleri olmasına kıyasla iyiydi elbette, türün devamı da sağlanıyordu; ama tamamen küp içinde geçen bir yaşam, küp içinde bir evren.
Reklam
"Yukarıdaki menekşe ile aşağıdaki buluşabilir mi acaba? Birbirlerinin farkındalar mı?" diye düşünürdü Chieko. Menekşelerin "buluşması" ya da "farkında olması" nasıl bir şeydir acaba?
On dakika sonra kapıdan çıkmaya hazırlanırken beraber Beşiktaş'a indikleri sırada arabada ağlayan Ferruh'la demin orada ağlayan Refet'i, ötede ihtimal şu dakikada son nefesini vermiş olan Şekûre'yi düşünerek şu facianın bütün bu mesul sayılamayacak müttehemleri karşısında kendi kendisine soruyordu: - O halde töhmetin mesuliyeti kime ait?
Sayfa 165Kitabı okudu
258 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.