Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

M.Z.U

M.Z.U
@Munoyum
Sadece kitaplar...
533 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 günde okudu
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve Kayra
Maceralarla dolu bir zihinsel yolculuk. Ve yollar. Kinyas, Kayra ve hayat. Kayra’nın yolu ya da Kinyas’ın yolu. Seçimler. Kitap hakkında bir şema çıkaracak olsam böyle olurdu. Gerisi teferruat. Hayatta bir şeylerde başarılı olamadığı, bir yerlere tutunamadığı için mi veya bir yere ait olmadığı için mi yoksa böyle bir zihinle doğdukları
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202227bin okunma
Reklam
1026 syf.
7/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Güç
"Üç yüzük göğün altında yaşayan Elf krallarına Yedisi taştan saraylarında Cüce Hükümdarlar'a Dokuz yüzük Ölümlü İnsanlar'a ölecekler ne yazık Bir yüzük Gölgeler içindeki Mordor Diyarı'nda Kara tahtında oturan Karanlıklar Efendisi'ne Hepsine hükmedecek bir yüzük, hepsini o bulacak Hepsini bir araya getirip karanlıkta
Yüzüklerin Efendisi
Yüzüklerin EfendisiJ. R. R. Tolkien · Metis Yayınları · 201618,6bin okunma
517 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
O liman
"Bırakın kanım kaynayarak geçsin ömrüm! İçip hayal şarabını yatayım sarhoş! Görmesin şu çamurdan ruh evini gözüm Tozun içinde devrilmiş bir mabet, bomboş!" (sf:1) Martin Eden' ın o şarabı tatmasıyla başlıyor herşey. Tüm o mücadele. Alıp götüruyor denizin dalgalrında. Ama Martin Eden iyi bir denizci. Vardığı limanlarda umduğunu
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,4bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
116 syf.
6/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
ve mutlu son.
Türk edebiyatının ilk romanı. Talat ve Fitnatın trajik aşkı. Oysa her şey trajikomik bir şekilde başlar. Talat bir gün tütüncüde gördüğü kıza aşık olur ve onunla görüşmek için kadın kılığına girer ve hikayemiz başlar. Ama hikayemizin yanında olmazsa olmazımız toplumsal eleştiriler absürd bir şekilde (en azından bu zamanda benim için) aktarılır bize. Görücü usulü evlilikler ve dönemin kadın erkek ilişkileri daha ilk romanımızdan göz kırpıyor bize. En büyük dertleri aman yaşı geçmeden(!) aman kötü yola düşmeden gençleri evlendirmek olan her şeyi bilen, onların iyiliğini isteyen büyükler. O zamanın yaygın göze batan sorunlarından işte. Gerçi bugün için de çok farklı şeyler söylemeyiz heralde. Bir şekilde o sorunlar kılık değiştirip var olmaya devam ediyor. Görülüyor olsun olmasın. Ama sebepleri , etkenleri çok değişmiyor gibi geliyor bana. Çok uğraşıyoruz, herşeye olabilecek en absürd şekilde müdahale etmeyi çok seviyoruz. Ama bazen de tam aksi yok olmayı da iyi biliyoruz. Sanırım neye burnumuzu sokup sokmayacağımızı bilmiyoruz ve hep yanlış isabet ediyor. Tesadüfün böylesi. Her şeyi en saçma şekilde zorlaştırmanın yolları. Ama en iyisini biz biliriz değil mi? En son da iş işten geçmiş olur, elimizdeki trajidilere bakıp bir güzel ağlarız. Her şeyin suçlusu da içinde kimsenin olmadığı o toplum olur. Ve mutlu son.
Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat
Taaşşuk-ı Talat ve FitnatŞemseddin Sami · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201928,8bin okunma
216 syf.
6/10 puan verdi
Delilik neydi tam olarak? Hangi ince çizginin üstünde hangi kalın sınırın dışındaydı. Normal sınırların dışında olmak mı, tüm sınırları yakmak mı yoksa çok daha başka sınırlara dolanmak mı? Delilik için akıl hastanesine mi gitmek gereklidir. Ama ne gerek var şimdi değil mi? Veronika gitmiş bizim için. Çok istediğinden değil tabi. (Kim ister sonuçta) Daha farklı bir şey istemiş aslında da vazgeçmiş hayattan; bir şey kazanamayacağından, olasılıkların hep artacak olmasından, düzeltilemeyecek yanlışlardan. Ama istediklerimizi onlara daha yakınken ve onlardan uzaklaşabilmişken de isteyebilir miyiz acaba? Sonra gözlerini açtığında kendini deli hastanesinde bulur. Sebebi belli. Belki herkese az biraz nüfuz etmiş olan vitriol zehrinden fazla doz. Ve buna bir çözüm arayan bir doktorumuz. Ve başka hastalar. Her ne kadar kitapda işlenilen konularda haklılık payı olsa da çok tekrara düşüldü, sürekli bir ders verme amacı içinde. Ve nerdeyse tüm sebepler daha ciddi konularda bile buraya bağlandı romantik bir şekilde. Bunlar da bana biraz yüzeysel ve bayağı geldi açıkçası. Ama yine de okunabilecek hoş bir kitap. Sonuçta hayatımızdaki kitapların değerini bilmeliyiz değil mi?
Veronika Ölmek İstiyor
Veronika Ölmek İstiyorPaulo Coelho · Can Yayınları · 202077,7bin okunma
Reklam
128 syf.
6/10 puan verdi
·
26 saatte okudu
Öyle işte
"Ölüp giden birinin yüzünde dahi bir tür ifade olur, bir tür iz olur. Ama bu resimdeki, bir beygirin kafası bir insan bedenine dikilse ortaya çıkacak bir ifadeye benziyordu. Bakan kişide oldukça rahatsızlık verici düşünceler oluşturuyordu. O zamana kadar böyle tuhaf bir suratı olan bir adam görmemiştim." İşte bu kitapta bu adamın kısa hayatını okuyoruz. Bir şekilde bir yazarın eline geçmiş günlükler. Ya da yazarın kendi günlükleri. Bu benim japon edebiyatından okuduğum ilk kitaptı. Hem tür olarak hem de kitap olarak biraz ilginç geldi. Tür olarak daha çok Japonya'da hakim olmuş 'ben roman' adlı olay ağırlıklı bir tür. Her ne kadar otografiye benzese de ayrışan tarafları da var. Sanırım otografiye roman arası bir tür. Kitap olarak da normalde kitaplarda bir şeyleri anlamaya çalırız. Karakterler, olaylar, düşünceler. Ya da kitaplarda bir şeyler anlamaya çalışılır. Bu kitapta ise daha çok anlaşılmazlık hakim. Topluma dahil olmayı becerememiş üstüne her şeyi eline yüzüne bulaştırmış bu işlerden anlamamış bir öteki işte. Anlamak için çok kafa yorunca öyle oluyor. Sanırım. En iyisi anlarmış gibi yapmak. Gerçi o da bir süre öyle yapmış soytarasıyla birlikte. Belki devam edebilseydi devam edebiliridi bilmiyorum. Bazen de sanki yeterince çaba vermiyormuş gibi geldi, kızdım neden diye niyeyse. Sanırım sadece öyle işte
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 202334bin okunma
160 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
inanmıyorum
Şimdiye kadar tesadüf edebildiğimiz insanlardan her gün, daima bir yere gidecek; seyre dalacak, taa kapılar kapanıncaya kadar bekleyecek, sonunda pişman olacağınız dan emin de olsak herhangi bir tutkunun peşinden gider gibi peşinden gittiklerimize rastlar mıyız acaba? Ya da en azından bu durumda mevcut bulunanlara. Yoksa gene aynı şekilde fakat her şeyden habersiz yaşayıp gidiyor mu olacağız? Tesadüfün önümüze çıkarmadıklarından. Tüm bunlar için bir tesadüfe, bir kişiye, bir aşka mı muhtacız(?) Belki de asla bilemeyeceğiz. Tamamen silinmiş, görsek belki de neden yaşadığını sorgulayacağımız birinin defteri geçiyor elimize. Kendisini hiçbir insana açmayan Raif Efendi. Ve onun bildikleri. (Ne olabilir ki?) Önümüze açılıyor öylece. Sakin ve buruk. Ve benim bu defterde gördüğüm ruhu tamamlayıp yaşatmaya muktedir olabilecek bir aşkın bile hayatın basit teferruatlarına, basit yanılgılara batacak kadar aciz olabileceği. Ne olduğundan emin olunamayan o hayat bir şekilde galip gelecek galiba. Ve Raif efendi kadar bile şansımız olmayacak. Olsa bilemeyeceğiz, bilsek de bulamayacağız. Buna rağmen "o kişiyi" arama ihtiyacından sıyrılabilecek miyiz sevilmeye olan inançsızlığa rağmen, bilmiyorum. Ama ben inanmıyorum.
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021315,3bin okunma
384 syf.
5/10 puan verdi
Eylül.
Türk edebiyatındaki ilk psikolojik roman. Olaylardan çok karakterlerin iç dünyalarıyla alakalı. İlk duyduğumda çok fazla merak etmiştim ve bu yüzden de kitaba biraz beklentim yüksek başladım. Kitap kısaca yasak bir aşkı anlatıyor. Necip kuzeninin eşi Suad’a âşık oluyor. Genel olarak hep beraber köşkte kalan bir aile. Süreyya ve Suad arasındaki
Eylül
EylülMehmet Rauf · Ren Kitap · 202039,8bin okunma
200 syf.
7/10 puan verdi
·
30 günde okudu
Sokrate'sin Savunması?
Sokrates düşüncelerini yaymak, gençlerin ahlakını bozmak ve onları yoldan çıkararak devlete karşı kişiler yetiştirmek ve Atinalıların tanrılarını reddetme suçlarıyla dava edilir. Halk önünde kendisine sorular sorularak kendisini savunması istenir. Mahkeme sonrası ise jüriler tarafından idam cezasına karar verilir. Sokrates af dilemez, fikirlerini
Sokrates'in Savunması
Sokrates'in SavunmasıPlaton (Eflatun) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202052,9bin okunma
304 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Momo
Bu hikaye olup bitmiş gibi anlatıldı. Oysa gelecekte olacakmış gibi olacakmış gibi de anlatılabilir ya da şu an oluyormuş gibi. Sonuçta aralarında çok da büyük bir ayrım yok. Ve bu hikaye hâlâ bitmemiş. Duman adamlara hâlâ zamanımızı çaldırıyoruz fark etmeden(!) Zaman. Sürekli kaybettiğimiz devamlı akan daha fazlası için devamlı çalışırken
Momo
MomoMichael Ende · Pegasus Yayınları · 201766bin okunma