Naz tekrar paylaştı.
İyi kalpli, güzel insanlar, Tanrı için onları böyle anlamsız bir oyunda harcayacak kadar önemsiz olabilir miydi?
Okur Takip Önerileri
Akdeniz sıcak neşeli cilveli işveli bir kadındır aslında. Hele ki bahar gelmişse takar koynuna boynuna saçlarına çiçeklerini akşam seher yeli dağıtır kokusunu. Etraf mis gibi portakal çiçeği kokar zeytin ağaçları bezenir süse püse. Akdeniz sıcaktır sıcak kanlı bir sürü insanı vardır kim gelirse sarar kucaklar misafirini. Mavi sarar belini yeşilin öyle bağlıdır akdenizde bu iki renk birbirine.
Naz tekrar paylaştı.
Bir kadın bize çiçekleri sevdiğini söylese, ama onları sulamasa, çiçekleri "sevdiğine" inanmayız. Sevgi, sevdiğimiz şeyin yaşaması, gelişmesi için duyduğumuz etkin ilgidir. Bu etkin ilginin bulunmadığı yerde sevgi olmaz..
Naz tekrar paylaştı.
Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.
"On üç yaşımdan on altı yaşıma kadar her saat sende yaşadım.
Ahh, ne delilikler yaptım bir bilsen! Elinin değdiği kapı tokmağını öptüm, dairene girmeden önce fırlattığın bir puro izmaritini çaldım ve onu, dudakların değmiş olduğu için artık kutsal bir nesne saydım."
İnsan kalbi öylesine acayip ki, bir zamanlar tüm aklıma egemen olan ve tüm ruhumu dolduran bu insanı onca yıl boyunca bir kez olsun aklıma getirmemiştim.
Kukla dans ediyordu ve ipleri benim ellerimdeydi.
Bazı kızların utangaçlıkları o kadar derindir ki, onlarla en uç şeylere cesaret edebilirsiniz; çaresizdirler ve birisine anlatmaktansa en kötü şeylere bile katlanmayı yeğlerler.
Macera hayalleri kurduğu kesindi, bir genç kızın maviliğin içinde amaçsızca süzülen beyaz, uçarı bulutlara benzeyen hayallerini ve sonra akşamları bulutlar gibi daha sıcak renklere bürünen, önce pembe, ardından yakıcı bir kızıllıkla ışıyan o hayallerini kim bilebilirdi ki?
Bana inanınız ki, bu yaşlardaki genç kızlar için okudukları şiirlerin iyi mi kötü mü, sahici mi yoksa uyduruk mu olduğunun hiç önemi yoktur. Dizeler onlar için susuzluklarını dindiren kadehlerdir, içindeki şaraba dikkat etmezler, çünkü daha içmeden sarhoşturlar.