Gerçeklik, hatta gerçek bir olay ile kurgulanmış roman, bir ip cambazı ile küçük maymunun annesizliği üzerinden dramatik bir başlangıç yapıyor. Duygusal bir anlatı ile öykünün içine girdiğimiz andan itibaren, usul usul fantastik bir geleceğe sürüklenmeye başlarız. Hiç farkına varmadan.
Romanın gerçek başarısının gerçeklikle başlayıp fantastik biten bir son ile okuru sarmasında, olaylar son bulduğunda ise geriye doğru akışı yeniden gözden geçirmek, sorgulamak için okurun kendini zorunlu hissetmesinde olduğunu düşünüyorum.
Kitabın yatay okumasında 1800 lü yılların İstanbul'u üzerinde resmedilen sosyal hayatın ve karakterlerin heyecan ve gizem taşıyan öyküleri romanın akıcılığını sağlıyor. Roman bittiğinde kendimi romandaki çelişkileri açıklamaya çalışırken buldum.
Bu da beni romanın derin okumasına götürdü.
Gerçeklikten hatta gerçek bir olaydan yola çıkarak başlayan hikayenin fantastik bir sona ulaşmasını fark ettirmeden bana okutuyor yazar. Bu akıcı metinde beni Fantastik bir dünyaya getiren yazar, gerçek hayatımızda , neden ve sonuç ilişkileri içinde hiç farkına varmadan istemediğimiz sonuçlara ulaşmamızın romantik betimlemesini bu metin ile başarmış diye düşünüyorum.
Sonuçta da bizi gerçeklikle yüz yüze bırakıyor;
Mutlu bir aşkın cinayetle, hayal edilen bir evliliğin boşanma ile çok büyük planlarla kuruluna bir işin iflasla sonuçlanması hayatlarımızın neden sonuç ilişkileri içinde gerçeklikle başlayıp fantastik bir sona evrilmesi gerçeği ile yüzleştirmenin bir hikayesi de diyebiliriz bu roman için.