Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nail Özer

Nail Özer
@Naylo
Reklamcı
Bursa
31 okur puanı
Aralık 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
420 syf.
·
Puan vermedi
Okumanın Tarihi
Okumanın TarihiAlberto Manguel
8.4/10 · 221 okunma
Reklam
382 syf.
·
Puan vermedi
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar
8.3/10 · 41,6bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
68 syf.
·
Puan vermedi
Kadına dair bir gerçeğin Zweig ile keşfi
Stefan Zweig bu romanında da, önce yolumuzu kaybetmemize neden oluyor. Sonrasında yolumuzu bulacak çabayı göstermemiz için ; Merak uyandıran ve kışkırtıcı üslubu ile bizi yolumuzu bulmaya itiyor. Konu kadın olunca daha zor. Bu romanı okuduğumda duygusallığı ve tutkusu konusunda kadınlara ilişkin yeni bir keşif yaşadığımı hissettim. Bu hissi yaratan neydi diğe sordum kendi kendime. Sonrada bir kadının kendine yenilmeyi kabul edecek derecede tutkulu ve bunu hayatının merkezi haline getirecek kadar kendine inançlı olması gerek diğer düşündüm. Ardından yeni bir soru sordum; Bir kadının gerçek hayatta bir tutkuya bu denli boyun eğmesi mümkün olabilir mi? Evet. Zweig kadınların hayatı biçimlendirmedeki beceri ve arzusunun taşıyabileceği şiddet ile tanıştırıyor bizi. Üstelik bu şiddeti yönetmedeki becerisine saygı duyuyoruz. Bu şiddetin yer yer yarattığı mutlulukları şaşkınlıkla izlerken, bir kadının kendi tutkularının gerektirdiği en küçük hazları bile, olası daha uzun süreli mutluluklarından çok daha değerli görebileceğini anlamış oluyoruz. Ve şüphesiz, kadını kendisi ile birlikte ölmeyi kabul etmiş bir yazarın, tahayyül dünyasında yarattığı kurgular üzerinden öğrenmemiz gereken çok şey var.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022224,5bin okunma
Reklam
83 syf.
·
Puan vermedi
Satranç/ Stefan Zweig
Satranç oyunu, insan zihninin çok yönlü algılayışının gizemli sonsuzluğuna bir çağrıdır. Stefan Zweig bu romanı ile zihnin duygu ve düşüncelerle senkronizasyonu gerçekleşmesine muhteşem bir anlatı ile yer veriyor.Bu anlatı birey olarak tek tek hepimizi Felsefi psikolojik açıdan edebi bir metinle yakalıyor. Peki aslında yazar neyin çağrısını yapıyor, ya da bize hangi seçenekleri sunuyor bu romanında? Anımsanacağı gibi roman bir profesörün Naziler tarafından sorgulanmak üzere zorla alı konmasıyla biçimlenir. Profesör otel odasında zamanın yıpratıcı belirsizliğine terk edilmiştir,yapayalnızdır. Bu durum onun sorgucularına koşulsuz teslimiyetine neden olacakken, zihni ile girişeceği bir eylem her şeyi değiştirecektir. Satranç Romanı, insan zihnin gerçekliği büküp anlamının üstünde bir değere kavuşturmasının anlatısıdır bence. İnsanın hayatı doğayı değiştirme gücü de buradan gelir.Her zaman olumluya işlemese de bu zihinsel güç insanı diğer tüm canlılardan ayıran yegane güçtür. Öyleyse satranç romanın kahramanı ile kendimizi özdeşleştirerek karşılaştığımız herhangi bir gerçeği kendi arzuladığımız değere kavuşturma gücünü gösteremez miyiz ? Örneğin içinde bulunduğumuz bu salgın karantinasının içinde bize ne düşüyor? Toplumu ve kendimizi yaşadığımız gerçeğin üstüne çıkaracak gücümüzü keşfedemez miyiz? kendi satranç tahtamızı (hayatımızın) çok iyi tanıdığımız karelerinde yeni hamlelerle piyonların önümüzü tıkadığı bir çok mecburi hamleden kurtulup, yeni bir oyun kuruculuğunu başaramaz mıyız? İşte Zweig bunun mümkün olduğunu göstermiştir satranç romanında ...Bu romanın çağrısı budur.
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020237,1bin okunma
93 öğeden 61 ile 75 arasındakiler gösteriliyor.