"Ne yazık! Ölüm ruhumuzu ne hale getirecek ? Ondan ne alıp ne verecek? Onu nereye yerleştirecek? Bazen dünyaya bakıp ağlaması için etten gözler bahşedecek mi?"
Kapımın eşiğinde beni bekleyen iki jandarmadan biri kelepçemi takıp küçük garip anahtarlarını özenle çevirdi.Hiç umursamadım : bu bir makinenin üzerine eklenen başka bir makineydi