Toplumumuzun insan harcayan değil, insanı kazanan, değerlendiren sağlıklı bir işleyişe gereksinmesi vardı. Hoşgörü, sağduyu egemen olmalıydı. Dar görüşlülükten, bağnazlıktan kurtulmadıkça... Devrim, on yılın çok yıprattığı çarkları, köklü bir biçimde elden geçirmeliydi.