“Sık dişini, küçük kardeş...Ağlama. Öfkeni ve kinini başka bir gün için, daha sonrası için sakla. Bir gün doğru zaman gelecek. Ama şimdi değil... Bekle. Sık dişlerini ve bekle.”
“Sen,beni asla, asla tanımayan, bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, hep, ama hep yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen...”