Her birimiz toplumun birer gözlemci unsurlarıyız diye düşünüyorum. Uzun yıllardır kendi hayatımdan da yola çıkarak para unsurunun ne kadar güçlü bir etmen olduğunu gözlemleyip duruyorum . Öyle bir toplum olma yolunda ilerliyoruz ki her geçen gün insanlık adına utanç duyuyorum. Keşke diyorum diğer insanlar gibi kayıtsız kalabilseydim bu durumlara ama sonra içimdeki ses hayır bu yanlış ve yanlışı herkes yaptığında da yanlış, yanlıştır diyor, kendimce yapabildiğim düzeyde engel olmaya çalışıyorum . Evet , bir insanın maddi olanakları iyi seviyede diye birgün işim düşer kaygısı ile ( ki bu düşünce manevi anlamda tevekkül unsurunu tamamen öldürmekte diye düşünüyorum) ne yazık ki tüm ahlaksızlıklarına göz yummamız bekleniyor, ya da bir bireyin maddi olanakları beklentisinin aşağısında diye değer verilmesi gerekmiyormuş gibi tavırlarla karşı karşıya kalıyoruz bütün benliğimle canhıraş aksini düşünüp öyle davransam da ya yetişmediğimiz bu tavırlara bu söylemlere maruz kalan insanlar!.. Galiba bu davranışları ne yazık ki bayramlarda daha somut bir şekilde görüyoruz . Utanç duyuyorum, üzülüyorum üzüntümün beni böyle yıpratmasının sebebi de böyle düşünen böyle davranan insanların sayısının artması ve çoğu defa alkışlanması . İnsanlığa , iyiliğe inanan insanların sesi ise her geçen gün daha az duyuluyor ve ne yazık ki neredeyse yok oluyor . İşte asıl üzücü asıl kırıcı olan şey de bu. Toplum olarak iyileşmeye, kalbimizdeki iyi niyetleri artırmaya ihtiyacımız var. Birgün insana sadece insan olduğu için değer vermemiz ümidiyle.
Dünya değişiyor muydu? Sahi değişiyor muydu?
İnsanoğlunun kıskançlığı,cimriliği ve açgözlülüğü terbiye edilebilir, kıyımlar önlenebilir miydi?
Yoksa bütün bunlar …Bunlar …Yine kendimizi mi kandırıyoruz ?