Uzunca bir yolculuğun sonuna gelmiş yorgun, mutlu, biraz da hüzünlü bir yolcu gibi hissediyorum. Hatçeyle, Seyranla, Hürü Anayla , Murtaza Ağa ,Abdi Ağa, Temir, Müslüm, Anacık Sultan, Topal Ali, Ferhat Hoca ve daha niceleri ile...
Torosları, Akdenizi , Çukurovayı ; köylüleri, kasabalıları, insanlarını samimi bir dille , kültürünü, geleneğini, içtenliğini hissedebildiğim çok güzel bir yolculuktu benim için. Hepsinden de öte adaletin, mücadelenin, insan onurunu korumanın önemini bu denli etkileyici bir üslupla anlatan nadir kitaplardan olduğunu söyleyebilirim. Kitaplığımın en güzel anılarla süslenmiş köşesinde yer alacak bir set oldu. İyi ki tanıdım seni kısa , sıska, utangaç ama kocaman yürekli İnce Memed!.. Bu yolculukta birçok cümlenin etkisinde kaldım ama galiba hem düne hem bugüne hem de yarına ulaşacağına inandığım "İnsanlarla oynamamalı. Bir yerleri var ince bir yerleri işte oraya değmemeli." Bu cümleyi de buraya iliştirdikten sonra bu kervana gönül rahatlığıyla veda edebilirim. Şimdiden iyi okumalar...