“Tüm insanlığın aklın ve vicdanın aydınlattığı yolda yürümeyi seçeceği gün, er veya geç gelecekti. Buna bütün kalbimle inanıyordum. Sabrımı ve sükûnetimi, bu inançtan alıyordum. O güne kadar, başa her gelen çekilecek! Oyunun kuralı böyle! Yaşam oyununun!
Ne demiş...
Türkan Saylan’ın hayatını hep merak etmişimdir fakat hiçbir zaman gerçekten merakıma yenik düşerek hakkında detaylı araştırma yapmadım. Belki başka şeylere öncelik verdim belki de aklıma gelmedi, fakat şimdi yollarımız kesişti. Her şeyin bir zamanı var galiba. Ben bu kitabı...