Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İlayda Akın

Ev bir değirmendir;ruhlarımızı doğumdan ölüme öğütür.
Reklam
Saygı, birtakım insan ilişkilerinde korkuyla hasedin oldukça enteresan bir alaşımıdır
-Korkuyu da unutmayacaksınız. En büyük, en eski karıncaları birbirine düşürecek yol korkudur. Birbirine karşı onları korkutacaksınız. Korkuyu yüreklerine ekip, büyütecek, boy verecek korku yüreklerinde, kafalarında, gönüllerinde. Fil korkusunu, sel korkusunu, ne bulursanız nasıl bir korku biçimi yakalarsanız yağmur gibi yağdıracaksınız başlarına. Korku karıncaları felç eder, kıpırtısız kılar, ölümden de beter eder. İsterseniz Allah korusun, birbirlerinden korkuyu durmadan durmadan büyütebilirsiniz. -Korkuyu büyüteceğiz. Kırmızı sakallar üstüne tekmil korkulardan binlerce tanrı yaratacağız. -Bireycilik ateşini korkuyla birlikte körükleyeceksiniz.
Sayfa 135Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
... sevginin olduğu yerde bireycilik barınamaz, korku, aşağılama barınamaz, zinhaaar, sevgiye izin vermeyeceksiniz.
Sayfa 136Kitabı okudu
Düşünce için bu dünyada her şey sonsuzdur. Karınca da olsa düşünce bir gün bir yolunu bulup fili yener. Onun için bizler karıncaların en küçük bir düşüncesine izin vermeyeceğiz. İzin vermemek için de kafamızı çatlatıp, bütün filler ve hüdhüdler, darıca karıncalar, yani tekmil biz sömürücüler, yok yok özgürlükçüler, onlar kıyamete kadar düşünmesinler diye yeni icatlar bulacağız.
Reklam
"Değer, yaşamak her şeye değer" dediler karıncalar. "Ölüm umutsuzluktur, oysaki en kötü yaşamda bile her gün umut güneş çiçeği gibi açar"
Zaten bütün yaratıklar görselerdi, duysalardı savaşı, bütün yaratıklar duyabilselerdi savaş çığlıklarını bu dünyada savaş olmazdı. Savaşın iğrençliği bilinmeyen bir şeydir de... Savaşın kötülüğü saklanan bir şeydir de, yaratıklar onun için kabul edebiliyorlar savaşı.
***İnsan hiçbir şey unutmaması gereken yerde birden çok şey kaybeder...
***Neden her şeyi; hayatı, zamanı, insanı ve insanlığı, aşkı, mutluluğu, derd ü kederi ve hürriyeti birbirinden ayırıyor, paramparça ediyor sonra da kıyaslıyoruz? Bununla, yani parçalamak ve kıyaslamakla en büyük kötülüğü yapıyoruz kendimize. Sınırlar, şartlar, zorunluluklar bizi bizden, insandan ve insanlıktan uzaklaştırıyor.
***Yaşanmış anların bazı duygu ve sezgilerini sonradan sözcüklerle canlandıramayız. Öyle görünüyor ki insan yaşamalı ve yalnız kendine, evet yalnız kendine saklamalı. Ne yazık ki sözcüklerin, cümlelerin gücü her şeyi yeniden yaratma noktasına ulaşabilmiş değil henüz.
Reklam
***Hayat, tesadüflerin güzel renkleriyle boyanmış bir tablodur.
***Ama ben yaşlandım, tercihlerimi yaptım, gün ışığında kendi ölümüme dönmüş duruyorum. Ve ben sahip olmaya değecek tek bir güç olduğunu biliyorum. Ve bu almanın değil kabullenmenin gücü.
***Ancak ölümlü olan yeni hayata gebedir Arren. Ancak ölümde yeniden doğum vardır. Denge bir durgunluk değildir. Harekettir- ebedi bir oluştur.
***Ölüm ve yaşam aynı şeydir - aynı bir elin iki yüzü gibi, avucun içi ve elin tersi gibi. Ama yine de avuç içi ile elin tersi aynı şey değildir... Ne ayrılabilirler ne de birleştirilebilirler...
***İnsanlar için bir şeyler yapmak, bir şey yapmamaktan her zaman daha kolay olmuştur. Kötülük ve iyilik yapmaya devam edeceğiz...
47 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.