Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Oktay Demir

Oktay Demir
@OktayD
Muhasebe
İstanbul Üniversitesi
İstanbul
11 Temmuz
636 okur puanı
Şubat 2018 tarihinde katıldı
Vaiz, “Sizi rahatsız etmeye geldim!” diye haykırdı. “Tek niyetim bu! Basmakalıp, kurumsallaşmış dininizin sahtekârlığı ve yalanlarıyla savaşmaya geldim. Böylesi tüm dinler gibi sizin kurumunuz da sizleri korkaklığa, vasatlığa, uyuşukluğa ve halinizden memnun olmaya yönlendiriyor.”
Sayfa 307 - İthaki YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Hükümet ile din birleştirilmiş, yasaları çiğnemek günah haline gelmişti. Hükümetin aldığı kararları sorgulayan herkese kâfir gözüyle bakılıyordu. Aşırı ahlakçı zihniyet, asileri hem bu dünyada cezalandırıyor hem de cehennemde yanacaklarını söylüyordu. Oysa bu hükümet kararlarını alanlar da insandı.
Sayfa 15 - İthaki YayınlarıKitabı okuyor
"Bu evrende bazı sorunların çözümü yok," dedi Paul.
Sayfa 280 - İthaki YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kültürlüymüş! Kültürü, insanlara daha çok hükmetmekte kullanıyorlar. Güzellikmiş! İnsanları köle edici güzelliklere sevk ediyorlar. Okumuş cahiller ordusu yaratıyorlar... en kolay yol budur. Hiçbir şeyi şansa bırakmıyorlar. Zincirler! Yaptıkları her şey insanları zincire vurmaya, köleleştirmeye yönelik. Ama köleler mutlaka isyan eder.
Sayfa 166 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Güç delisi mi dediniz Efendimiz? Edric tekrar Stilgar'a baktı. "İnsan güçlendikçe yalnızlaşır. Sonunda gerçeklikle bağını yitirir... bu da onun sonu olur."
Sayfa 117 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Reklam
-İşte böyle sapkınca lafların yüzünden bu hücreye düştün! -Beni bu hücreye senin Rahiplerin getirdi. Tüm rahipler gibi sen de gerçeğe sapkınlık demeyi çabuk öğrenmişsin.
Artık uğrunda ölebilecek bir şeyleri var. Halk olduklarını keşfettiler. Uyanıyorlar.
Sayfa 603 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Paul’e bir Bene Gesserit atasözünü söylemişti: “Din ile siyaset aynı arabada gittiğinde, sürücüler karşılarında hiçbir şeyin duramayacağını sanır. Dümdüz gider, hızlandıkça hızlanırlar. Engelleri tamamen göz ardı eder, körlemesine gidenlerin uçurumu çok geç fark edeceğini unuturlar.”
Sayfa 514 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
“Bir zamanlar, insanlar düşünme işini makinelere devretmiş, böylece özgürleşmeyi umut etmişlerdi; ama bu, makinelere sahip başka insanların onları köleleştirmesine yol açtı sadece.”
Sayfa 27 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Bunca yere düşmüşlerden, Yenilmez bir hayat doğar: Bir tek beden olur, Analar, bayraklar, çocuklar, Hayat gibi canlı tek bir beden; Bir yüz bekler karanlıkları, Ölü gözleriyle, Kılıcı dopdolu, Dünya ümitlerinden.
Reklam
Ölümün ve tasanın Çemberinden geçmiş analar, Doğan ulu günün ortasına bakın: Bu topraktan güler ölüleriniz. Kalkık yumrukları titrer, Buğdayın üstünde, Bilesiniz.
Dursun, Dursun yas esvaplarınız. Yığın derleyin, Gözyaşlarınızı; Bir metal oluncaya kadar: Bununla vuracağız: Gündüz-gece; Bununla çiğneyeceğiz, Gündüz-gece; Bununla tüküreceğiz Gündüz-gece Kin kapılarını, Kırıncaya kadar.
Gömüldü sanarsın halkı! Oysa, toprağa dönmüştür mısır. Yarıp parçalar kimsesizliği, Kırmızı, amansız elleriyle. Ölümden doğarız, biz yine.
-Ali Bey, dedi, benim kardeşim Kafkas’ta kakırdadı. Ben de buraya gelmeden önce üç yıl cephede idim. İki yara aldım. Sen ne yaptın? Kimin kimsen öldü mü? Evde şeker, yağ, gaz eksik oldu mu? Bir de karşımıza geçmişsin açlığa, sefalete katlanarak, kan akıttık filan diye tıraş ediyorsun? Haydi, çek arabanı!.. Bas!.. Papellerini doldur bavula, git Avrupa’lara keyfine bak! Haydi!.. Hâlâ duruyor!..
Sayfa 162Kitabı okudu
Aslanı kafese alıştırmak için onu yavruyken tutup içeri atarlar... Bizi kırk yaşında kafese koysalar, üçüncü günü yerimize alışırız. Ve on sene kafeste kaldıktan sonra dışarı salsalar on yıl yattığımız yeri üç haftada unutuveririz...
1.340 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.